Düştüm bir zalime çıkmazda yolum
Titriyor ellerim kırıldı kolum
Ya kurtar Allah'ım ya göster ölüm
Gelsin üstümüze sarp dağlar gelsin
Beni dertten derde salan yar gelsin
Bir gelin yavrusun sarmış koluna
Belli ki halinden derdi var belli
Sordum sual ettim düştüm yoluna
Belli ki halinden derdi var belli
Gam dolmuş yüreği hasret neşeye
Bir ilkbahar günü sabah erkenden
Derman arar iken iz bulduk bir iz
Bu dertten bu defa kurtulak derken
Sarardı yaprağım soldu gül beniz
Girdim hastaneye dar bir köşeden
Okudum sözünü duydum methini
Sevdalı yüreğin yiğit merdini
Bilirim be gardaş dost kıymetini
Dert edip söyletme, söyletme gardaş
Bir çatı altında bak ne anı var
Ne ötersin ne tütersin
Sendemi sevda çekersin
Söyle ne yana gidersin
Söyle dertli, dertli bülbül
Ah çekip gözyaşı dökmek
Çobanyıldızı’na benzer ahvalin
Bir yanıp sönüyor cıngıllı baba
Dün ne hâlda idin bugün ne halin
Dolaşıp yürüyor cıngıllı baba
Hoş sohbet lisanı hoş gönül tası
Ruh bile bedenden geçip gidecek
Sen geçip gitmişsin çok mudur sanki
Aşkın yüreğimde yanıp tütecek
Sen yanıp tütmüşsün çok mudur sanki
Ben derde ne derde alışmadım ki
Bir bulut yükseldi şu gök kubbeden
Dağları düzleyip taştı geliyor
Toz duman içinde biri bin yerden
Zannettim deryalar, coştu geliyor
On dokuz haziran çarşamba günü
Bir sevda selinden dolaşır sözüm
Yazsalar fermanım naz olur buğun
Küstürdüm o yâri gülmüyor yüzüm
Dilimde nameler saz olur bugün
Bir seher vaktinde geldin yanıma
Senin yüzünden, yüzünden
Kopardılar can özümden
Ne çektim yalan sözünden
Ben feleğe davacıyım
Ne güneş oldun ne ay'ım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!