Önce fena sarsar
Döner dünya - - başınız mı
Sonra geçer
Üstünde durmayın!
Adı neydi o ilkin
Gerekir, ararız, yoktur nerde
Karşı soru ne nerde?
Canıım işte önümdeydi çok zaman
Şuralarda bir yerde.
Meryem yüzlü kızlar ve merdiven
O da karşılaşmıştı.
Üşenmek - - üşüştüler
Başlamadan kaldı.
Ne kayık, ne yüz geç kıyılardan
Bir bardağa su koyunuz az veya çok,
Cıgaranızın külünü buna silkiniz,
Ateşli kül cız eder suya değince.
Aklınıza eski günler gelince
Yüreğiniz cız eder.
Gövdem dökülüyorsun, gel kızma, bir öneri:
Vitrinde mankenler, bir mağaza
Son moda giysileri.
Yüzler dönük boşluğa, kimi üzgün gülümser
Zamana bakanlara
Beni biri ötekine yolladı
Doktordu, bilirdi
Hastalığınız yalnız bu değil,
Değildi.
Üçüncü bir doktora ihtiyaç belirdi
Her yol bir yerde biter
Herkes bir yol bir çarşı
Orda alışverişler
Ya bir boşluk, ya Tanrı
Gördüm evlere evlere.
Kaykılmış koltuğunda bir kız
Çiğner ciklet.
Bir oğlan dalgada,
Geldiğine pişman uyuklar
Bir baskası arkada.
Kız sen değil miydin olur hay hay diyen
İç bir parça içki de gerisi kolay diyen
Kız senin bu haline sözlüklere baktım söz yok
Kız sen ne yalancı şeysin hiç de mi yüz yok
Ellerin uçurtmalar gibi uçar hareli
Birini düşünmek
Ne yapar şimdi
Camdan bakarak
Savrulan karları düşünmek.
Son ne zamandı
Behçet Necatigil tabiri caizse şiirimizin ordinaryüs profesörlerinden. Edebiyatla çok içli, dışlı bir insandı. Edebiyat onun tam anlamıyla hayatıydı. Böyle bir şair, bir daha dünyaya zor gelir.