Götürmez vuslata gidilen yollar
Hüznün kıyısında hep geziniriz
Kalıyor boşlukta açtığın kollar
Belirmez vuslata götürecek iz
Çaldın gençliğimi ihtiyar oldum
Sevmesen ne olur sevsen ne olur
Takatsiz bıraktın artık yoruldum
Gelmesen ne olur gelsen ne olur
Sevda sarhoşuyken şu gönül kuşum
Kanatları kırık sürgün bir kuşum
Vurgun yemiş gibi gönlüm yaralı
Ağlamaklıyım hep yoktur gülüşüm
Neşeyle mesafem gayet aralı
Hayattan çok fena aldım dersimi
Zalim yar elinden ben oldum verem
Kader yol vermez ki murada Erem
Halimi görseydi ağlardı kerem
Yol ver kader yol ver gideyim yare
Uzatsam elimi boşa çıkıyor
Ruhumu okşayan bir melodisin
Sensiz virane bir hana benzerim
Isıtır içimi ılık nefesin
Sen yazıyor sen okuyor her yerim
Tarifi imkansız sana sevdamın
Bir veda busesiyle aldın canımı
Yalnızlığa beni terk edip gittin
Yaşatın yine sen bak hicranımı
Şu gönül dağımı nasıl erittin
Bende var iken şu gönül yarası
Mengene gibi hep sıkıyor hayat
Kalmamış sıkılacak bir dost eli
Sadakat kalmamış dostluklar bayat
Olmasaydı aklım olsaydım deli
Madde potasında erimiş ruhlar
Ben bedenimi değil ruhumu koruyorum
Ruhumu paklayacak bir pınar arıyorum
Büyük mücadelenin içinden geliyorum
İçim buruk yüreğim kırık gülemiyorum
Nefis azgın canavar gibi ruhsa biçare
Deli poyraz gibi eser dururum
Ne bir mekanım var nede durağım
Gonca gül misali ben hep kururum
Bak ayaz kesiyor şu gönül dağım
Bizar eylediler gönül gülümü
Bu diyar başka diyar
Yüz vermez hiç nazlı yar
Kalmamış bunda ayar
Ayarsız yaktı beni
Gönlüne girebilsem
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!