Sevdi seni bu gönül ne olur terk eyleme
Şu kısacık ömrümde ereyim vuslatıma
Sevdim seni bir kere ister sev ister sevme
Mümin münafıktan seçilmez oldu
Kim alim kim zalim hiç belli değil
Kirlenmiş pınarlar içilmez oldu
ihtiyar ettiler yaş elli değil
İki yüzlü yüzler çoğalıp gitti
Hasetten fesattan korusun Mevla’m
Çekil bir köşeye yal var Allaha
Çekmek istemezsen eğer tasa gam
Çekil bir köşeye girme günaha
Tıka kulağını duyma kem sözü
Muzdarip kalbimin sensin köşesi
Ne olur bırakma bırakma sensiz
Şu gönül aynamın sensin neşesi
Gir gönül bahçeme gir sesiz sesiz
Bir damla göz yaşıdır yaşamdan tek hatıra
Kıyılarında hüznün gezinip duruyorum
Doğmuyor gün ufukta gece kara gün kara
Meçhule giden yolda durmadan yürüyorum
Her şey bana yabancı her şey başka biçimde
Olsa da şu yaşam zalimden zalim
Senin o naz ende duruşun yeter
Hüsranlar içinde olsa da halim
Senin o sıcacık gülüşün yeter
Çevirse de hayat yazımı kışa
Vadettiler güneşi boğdular karanlığa
Çaldılar sevdamızı yok oldu vuslatımız
Ruhsuz sevgisiz kaldı bak sen şu insanlığa
Yitirdik insanlığı sözde insan adımız
Çoğaldıkça söz ehli azalıyor hal ehli
Doğru söz yanlış dilden bal olsa zehir akar
Tapmaktan dünyalığa kalmadı yazık veli
Değiştirdik iklimi ilk baharda yağar kar
Dürüstlükten dem vuran hak yiyen hakçılardan
Günah deryasına daldık gideriz
Emri ilahiye bakanımız yok
Haram helal demez, geleni yeriz
İman çırasını yakanımız yok
Şu nefse köleyiz şeytana tutsak
Yordun beni hayat yordun
Narınla yakıp kavurdun
Külümü yele savurdun
Bırak artık düş yakamdan
Gidilecek yol kalmadı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!