Bir peri kızıydı rüyama giren
O tatlı nazıydı aklımı çelen
Gönlüm rüyalarda murada eren
Uyandırmayın bu tatlı rüyadan
Bu nasıl duygudur var mıdır bilen
Sen sanki çözülmez bir bilmecesin
Melek mi şeytan mı bilmem ki nesin
Sır içinde sırsın çözmek zor seni
Rüyamda sanki mehtaplı gecesin
Beddua mısın sen yoksa duamı
İnsanları ruhsuz histen bihaber
Taşlaşmış kalpleri sanki buz keser
Manadan ayrılmış, madden beraber
Maddeyle yoğrulmuş, manadan yok eser
Kaldım bir çıkmazın, tam ortasında
Etrafımı sarmış çakal sürüsü
Ne yapsam kar etmez yıkarlar beni
Faydam dokunsa da kurarlar pusu
Güzellikten uzak bunların geni
Uğruna ömrümü harcadıklarım
Kastedip canıma yok eylediler
Döküp te göz yaşı ağladıklarım
Vurup can evimden şok eylediler
İhanet şehrinin tam ortasında
Bir sağa bir sola savruldum durdum
Sol yanımdaki gönül aynasında
Baktım ki hayatta hiç yokmuş yurdum
Meğer sürgünmüşüm ben bu şehirde
Kapandım hücreme kelebek gibi
Ördüğüm kozayı yırttıramadım
Var çıkmazlarımın bir tek sebebi
Şu küfrün bendini yıktıramadım
Ezerler zayıfı güçlü olanlar
Sen özgürlükler vadisinin kuşu
Ben sana senin yurduna vurgunum
Sende gizli mutluluğun gülüşü
Al götür beni dünyana yorgunum
Götür kırlarında dalın olayım
Alaca karanlıkta, aradım durdum rüyalarımı
Yeni doğan ayda, gökteki parlayan yıldızlarda
Buldum gül kokulu, rengarenk, hülyalarımı
Gece boyunca misafir oldum sevdalarda
Sabaha denk, yol yaptım saman yoluna
Gönlümün rıhtımı ayaz kesiyor
Dalgalı denizde rotasız kaldım
Bu nasıl fırtına yaman esiyor
Koy verdim kendimi boşluğa saldım
Bu fırtına beni sahile itsin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!