Ben öldüm
Bir dehlize gömdüler beni
Derin bir gözde bulmuşlar cesedimi
İtilmişim
''Faili meçhul'' demişler zabıtlarda
Bulamamışlar katilimi
Anayım ben
Vatana bir evlat verdim
Vatan en büyük ana
Feda olsun!
Anayım ben
Mevsim yaz
İçim zemheri
Yine çığlıklar yarıyor
Karanlık bir çemberi
Kimbilir kaç kişi daha
Devrildi sokağın ortasına
Aşk yalancıdır aldatır
Hayallere sürükler seni
Alınca seni avuçlarına
Kanatır yüreğini
Aşk alaycıdır eğlenir
Gülüşün çok sıcaktı
Gülüşünde ısındım
Derindi gözlerin
Gözlerinde boğuldum
Konuştum bir gün seninle
Sessiz ve karanlıktı gece
Pencerem vuruldu uyandım
Bir çığlık oldu sesim
Ellerimde kelepçe
Çapraz sorgudan geçtim
Al bu küpeleri tak kulağına sevdiğim
Kulağına küpe olsun seni sevdiğim
Gittiğin yerlerde beni sakın yanıltma
Seni seven biri var bunu sakın unutma
Gidişin Dal oldu Zal'dan önce gelen
Bakıyorduk umuda,
Beraber.
Başarmışın yüreğiyle sevinçle.
Görüyorduk mutluluğu,
Birlikte.
Yaşamışın neş'esiyle ümitle
Edebiyat öğrencileri olarak tiyatroyla ilgilenen bir gruptuk.Zaman zaman yaptığımız etkinliklerde ve tiyatro dersimizin uygulamalarında kullanmak üzere sokaktan malzeme topluyorduk.Kısa güldürüler yazıp bunları bir temsile dönüştürme hevesindeydik.
O günlerde Türkiye genelinde yerel seçimler olacaktı.12 Eylül darbesinin hemen sonrasıydı.Diyarbakır belediye başkan adaylarından birinin de Salim Kara adlı şahıs olduğunu öğrendiğimizde gözlerimiz parladı. Hakkında çok şey duyduğumuz biriydi Salim Kara...Gaflarıyla,komik tavırlarıyla,zayıf hafızasıyla,anlamını birbirine karıştırdığı sözcükleriyle tam bir fıkra kahramanıydı.İsmini söylediğinizde
onunla ilgili komik bir hikaye bilmeyen bir tek kişiye bile rastlayamazdınız.
Askeri yönetim, güvenlik gerekçesiyle açık hava mitinglerini yasakladığı için; adaylar seçim konuşmalarını mahalle mahalle semt semt dolaşarak kahvehanelerde veya düğün salonu gibi kapalı yerlerde yapacaklardı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!