“Bir deli, bir kuyuya taş atar
Fesat, bir söze binbir yalan katar
Kaynatırlar kazanı, yalan söze;
Utanmaz! . Şehrin ikbalini satar.
Beni bırakıp gittin yad ellerde
Şırnak mı? Nasıl ayrılır, et ile tırnak
Şehit kanları ile bize diyar olmuş
Fırat’a, Dicle’ye takılmış elmas küpeler
Eyvah ki, kem gözlere nazar olmuş
Filistin ağlar,
Başsız kalan yurt ağlar,
—Ya Hürriyet, Ya Ser diye;
Köke dadanan kurt ağlar! ..
Bela,
Başın örtüsüne, biz hicap deriz
Şimdi n’olacak anam acep deriz!
Deriz de, garibim inler derinden
Bu, kinle gelen yanlış hesap deriz!
Mazluma, garibe kim yar olacak?
Akif’le, mısralara can gelirdi
Kutsal mücadeleye şan gelirdi
İstibdadı boğan latif nefesle;
Bayrağın rengine kan gelirdi…
Yüreğinin yangını,
Yüzüne aksetmiş!
Gerilmeyen yüzünde,
Sırıtmayan tebessüm!
Kaçar,
İki yüzlülükten! ..
Göç etti, bu şehrin harsı yıllar boyu
Güç gitti, derman kalmadı, renkler koyu
Bir ah çekti, bin vah işitti derinden;
Taşlar oynadı, birer birer yerinden!
Viran olan beldeye baykuşlar konmuş
Yüreğimin ışığı, şamdanlar sönmüş!
Soldurur
Yürek yakar soldurur
Koltuk değneği ile
İktidarda sol/durur.
Edep içre olmayan
Söze, saçma dersiniz!
Bir atımlık barutun
Adına, saçma dersiniz!
Zıtlar ikilem değil,
Sırtımı dayadım Kayabaşı’na
Bir gün batımında seyrine daldım
Terimi toprağına harç yaptığım
İnsanıyla murat bulduğum şehir!
Harput’un eteklerinden uzanır,
Abi nasılsın beni unuttunuzmu yeni gördüm sizi selam ve saygılar
Bildiğim kadarıyla Elazığlı bir şairimiz.Gerçekten çok kaliteli.Şiirlerinde etkilenmemek mümkün değil.