Sen giderken bulutlar ağladı,
Önce gri bulutlar karardı gürledi,
İki damla yağmur düştü gözlere,
Tam sen giderken bulutlar ağladı,
Yakıcı bir güneş vardı pırıl pırıldı hava,
Kaç kez söndü bu sokak lambaları,
Katran olmuş çoktan geceler,
Görünmüyor bastığım kaldırım taşları,
Yine korku,yine kabus,
Birileri kükreyerek emir veriyor,
“Söndürün şu lambaları”
Sana bir şey söylemek istedim,
Tam dilinin ucuna geldi sanki,
Söyleyecek gibi yaptım,
Bir türlü söyleyemedin,
Her sabah erkenden evimizden,
Sanki bir kış uykusundaydı bedenim,
Yemek den içmek den de kesildim,
Seni nasılda herkesten çok sevmişim,
Ne yazık ki değerimi sen hiç bilemedin.
Hatırladım seni unutmak çok güç artık,
Kimler ne derse desin seviyorum işte,
Bak baharın gelip geçiyor,
Rüzgar gibi anlayamazsın,
Elini çabuk tut hazırlan,
Sevgi karıklarına hız ver,
Son bahar geliverir aniden,
Arkasından zemheri kış,
Bilmem sanki siz hiç sevmediniz mi?
Ah! ne çabuk unuttunuz geçen günleri,
Soruyorum bakın! şimdi sizlere,
Rüyanızda bile göremediğiniz bu aşkı,
İnsaf edin bırakın be bu gençlere.
Nefsim beni körüklüyor,
Ne verirsem yetmez diyor,
Gece gündüz hep istiyor,
Beni esir etme Yarab.
Bana öyle bir güç ver ki,
Seninde simsiyah saçların vardı,
Kıpkırmızı gül benzin nasıl da sarardı,
O geçen günlerin sanki bahardı,
Hani senin ne güzel gençliğin vardı,
Hani senin ne güzel yaşantın vardı,
Yine bir akşam karanlığında,
Döner durur kırlangıçlar havada,
Yavruları acıkmış azık bekler yuvada,
Yıllardır gurbet eldeyim ben,
Sevdiklerim kalmış sılada,
Sıra sıra olmuş ağaçları,
Meşe, gürgen, çam, ıhlamur köknarı,
Saymak bitmez ağaçları,
Şu bizim Kaplan dede dağları.
Tepesinden dumanı eksilmez,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!