Nereye gidiyorsun
Henüz son sözü söylememiştik
Bir çay içimiydi mutluluk
Daha son çayı demlememiştik
Artık koyu bir yalnızlık
hüzün
Bir hazan mevsimi yaşıyor gönlüm
Hangi gülüm kaldı bahardan kışa
Kederden deryalar taşıyor gönlüm
Kaderde yazılan geldi hep başa
Yalnızlık alnımdan çıkmayan is’ti
Peygamber mesleği ona emanet
Yüce bir mevkiye erer öğretmen
Yılmadan öğretir doğruluğu net
Yarınlara umut serer öğretmen
Tebessüm ederek dersine başlar
Sırra kadem bastı düşlerim bile
Hayallere bir bir kıyıyorum ben
Kaldırım taşları gelmez ki dile
Adım adım hicran sayıyorum ben
Tutunduğum dallar kaldı elimde
Olmazların peşinde umutları tükettim
Düşlerimden vuruldum ölüme çeyrek kala
Bir sevdanın uğruna gençliğimi yok ettim
Çok çektim çok yoruldum ölüme çeyrek kala
Çaldığım kapılarda kilit gibi paslandım
Bu ne karanlıktır güneş mi battı
Ölümsüz yurt kuran, ölümü tattı
Vatan toprağına sarılıp yattı
Atamızı bizden aldı on Kasım
Acı acı siren çaldı on Kasım
Saçımın teline kadar,
kırmışsa hayat beni
Senden başka kime
dert yanayım ben...
Türlü cefalarıyla
felek, yakamdan tutmuş
Vatanı uğruna can veren şehit
Cennet mekanına bakıpta durur
Al kanıyla huzura varan şehit
Peygambere selam çakıpta durur
Hayalleri vardı günyüzü görmez
Hayat bir okuldur, mezunu olmaz
İlim mezara dek, asla son bulmaz
Alimle muhabbet, feyizsiz kalmaz
Selam olsun kalem tutan ellere
İlim irfan yolu okulla olur
Gidiyorum demişsin, sen bilirsin
Kaybedeni ikimiz oluruz bu vedanın
İncineni ikimiz, tükeneni ikimiz ,başkası değil
Nereye gidersen git ,gidemezsin Sen benden
anılarımdan düşlerimden,
Seni anımsarken ki gülüşlerimden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!