Değmesin teni yeryüzünün güneşe diye
Aydınlığı çaldım
Uyku tozları serptim
Yarı uyanık yağmurların üstüne
Kimse uyanık kalmasın diye
Görmesinler, hissetmesinler...
Alıp başımı bir gece sessizliğinde...
Hazır ettim atı, eşeği...
Gidişime yardım yataklık edecek her ne varsa
Alıp gideceğim bir sen sezsizliğinde başımı
Unutmadım vedamı
Onuda aldım, öyle sefil, kavruk...
Son sürat yürürken müphem bakışlarında
Sefil bir dilenciye rastlıyorum
Kirli ellerinde kirli bir mendil
Al dercesine, boynu bükük, utangaç bir edayla
Alıyorum kirli ellerinde kirli mendili
Açıp baktığımda senin imzan
Gece lambasının ürkek aydınlığında seni beklerken
karanlığın o kör kuytularında
kaçkın gölgelerin hışırtısında
işlerim seni iplik iplik yarının bulutlarına
yağmur olup yağ diye topraklarıma
Elin değmediği sularda gezer iken
Karanlığın en korktuğu vakitleri sayar bir baykuş
Sevmenin ötenaziyle karıştırıldığı ayrılığın girdabında
Hüzünler seni yanıltmasın, korkutmasın...
Evham evham üstüne yanmasın bağrın
Sanılmasın ki güzlerin sonu yok
Zamansal bir çöküntü kıyısında
kalmış gibi...
öyle karmaşık ki bağlarım
öyle kaçmaya meyilli ki
kuşlarım
sonsuz sonbaharlara gebe sanki sabahlarım
Bin nefes kalemsiniz
Tebrik ediyorum
ayşe hanım şiirlerinize biraz baktım. bazılarını okudum. çok başarılı buldum tebrikler. size ilk defa bu gün serbest kürsüde rastladım.