Nasılsın?
merak ediyorum
yüreğinin derinliklerine gizlenmiş
girdaplar bozuldu mu?
üşüyen yağmurların dindi mi?
beni soracak olursan...
Bu duraklar sonuncu
Ellerimiz kavuşamayacak
Uzat artık vedanı
Bohçadaki vehmimizle
Tek kurşunluk bir intiharı
Doğurduk sabaha karşı
Dün gibisin hâlâ
Öyle sıcak öyle taze ve öyle acı
İçimde bir gergef
Nakış nakış işlenmişsin
Ayrı ayrı zulalanmış
her hücrem seni sayıklar
Yollara döküldü bir ananın feryadı
Arabım, Türküm, Kürdüm, Lazım...
Ne farkeder, insanım!
Dedi, gözlerinden akan yaşlar
Yok mu incecik merhamet kırıntısı
Aradı taradı her köşeyi...
Ah seni! Seni sorsalar bir bana
Nasıl içimde büyüttüğümü
Özlemlerim dağ gibi
Seni oturmuş bir yıldızın gölgesinde
Seni benimsemiş bir turna büyüsünde
Sana koşar gibi bir rüzgar düzlüğünde
Uzaklardaki kim?
Buğday tarlalarını kuşlara yasaklayan...
Ya güneşi çalan?
Ve karanlık bastı sevgilim
Yorgan gibi kapladı buraları
Uykuya daldı tüm kepenkler
Sabahlara uyanmak için
Bir gün daha bitti sevgilim
Bir günü daha gömdük mişli zamana
Seni kaybetmenin hüznü var içimde
Her tarafı salgın, durmadan büyüyen...
Ben seni, kara bir gecede kaybettim
Aramaya çıktığımdaysa bütün yollar kapalı
Bütün geçitlerde patlamaya hazır mayınlar oynardı
Sen bilmezsin, gökyüzünde yasaklar vardı
Bir akşam ki! Zifiri karanlığın su gibi boğduğu
Bir girdap gibi içine çektiği seni
Seni kayıp rüyalardan çaldığım
Seni bağırdığım
Seni çağırdığım
Ama duyuramadığım...
Ağır bir yalnızlık altında
Tütsülenmiş sanki tüm şehir
Boydan boya bir acı serzenişi
Öyle ki kımıltısız bedenler, sessiz...
Konuşmanın yasaklandığı, kelimelerin tükendiği ve artık hiç bir şeyin fayda etmediği...
Bin nefes kalemsiniz
Tebrik ediyorum
ayşe hanım şiirlerinize biraz baktım. bazılarını okudum. çok başarılı buldum tebrikler. size ilk defa bu gün serbest kürsüde rastladım.