Korkusuz o ne şahlanmak öyle vay be ..
Beyaz bir tay gibi bozkırlarda,
Telli çitlerden atlarcasına düş değil,ruya hiç değil inan bana inan bana nedir?
Yapma kelimesinin zıttıydı ..
Hep mi özgürlük hep mi maviydi ruhlar?
Sormaya korkuyorum,
Babam beni severmi?
Aramaya korkuyorum,
Babam.beni anlarmı?
Anlatmaya korkuyorum
Gülme krizi
Olur olmaz yerde
Bazı komikliklerde
Ve bazı örselerde
Tutuyor anlık ,
Mavi bir yelpaze sırtında sanki
Sonbaharda esen rüzgar sanki
Ağlatan öyle sinsi gölge varki
Ocağında incir kucağında köz
Sütünde tortu yolunda tel sanki
Nefesim yetmiyor bu duyguya
Nereden geldiğini anlamadan
Aradım seni inan her zaman
Ruhum yola daha koyulmadan
Kafesim sığmıyor bu sorguya
Garip bir gün ulu orta
Perdenin gölgesi kota
Sabota edersin sabota
Kurbanlık ol pilava nohuta
Nazlı bir gün tabuta
Gece bir zırh gibi inmiş
Bir kuru kafa bulmuş köpekler
Aç kurt gibi geziyor o diş benim
Bu diş benim hırıltı iniltiler
Yiyemediler başımın etini
Hepsi tanıdık gördüm
Büyümüş de adam olmuş
Gönüllere taht kurmuş
Buda şans ya beni bulmuş
Sanki saatler kurulmuş
Yürümüş de yolum olmuş
Ben seni toz pembe hayallerin
Kursağında kalmış aşkıyla sevdim
İlk baharda açan çiçelerin kokusunda
Gele gide bitmek tükenmek bilmeyen
Uzun yolun kısası yedi tepe arkası
Bin asırlık ömür tüketmişliğinde sevdim
KUŞ SESLERİ
Kuşlar bekliyor, bak dallarda
Gökyüzü ise engin şarkılarda
Her gün umutla pervazlarda
Kuş sesleri sanki kulaklarda
Merhabar şiirlerime bakmaya ne dersiniz, buralar da yeniyim de yardımınıza biraz ihtiyacım var :)