Yasaklıyım ikindi düşlerine
Kaçakçıyım
Yaşanası bir yıldızda
Çekincelerle yaşıyorum
Zaman kovarken sevgiyi
Bir elmas düştü içimden
1- Doğruluk timsali, hak üzre kalan
Zulmün karşısında durana götür.
Alemlere rahmet, sevgili olan
Diyorum ki Resul Zişan’a götür...Aydın YILMAZ
2- Aydın Yılmaz sefa geldin hoş geldin
Boz kır havası
kekik kokusu
“yağmurlardan sonra büyüyen başak”
altın sarısı saçların
öksüz bir çocuk masumluğunda
kayıp şehirler kadar
Ellerimde kızıl kıyamet
Bir volkan sessizliği yüreğim
Her yanım sensizlik
Ölümüne bir türkü çığırıyorum
Bir türküyü yeniden besteliyorum
Senin için.
Dağları kekik kokan,
Irmaklarından umut akan
Yanık yüzlü çocukların,
Tutmak için ellerinden,
Okşamak için saçlarını,
Öğretmen olmalıyım.
Yıllar yılı bekledik hasretle yolunuzu
Dualar ettik semaya kaldırdık kolumuzu
Hayreyle ya Rab başlangıç ve sonumuzu
Çifte sevinç verdin şükür sana Allahım
Ferhat olup deldim, yüce dağları.
Mecnun gibi aştım, uçsuz çölleri.
Yıllarca dolaştım, viran bağları.
Gülü yeşertecek, yer bulamadım.
Ufuklara bakar, nice dalarım.
Doğulacaksa,
olacaksa her şey
olmuştur
doğulduğu zaman.
Ne varsa
dünya adına.
İçeride ders var
Sıralar titreşmekte
Ben burada yokum
Yele vermiş saçlarını kaldırımda
Havar söylüyor bir kadın
Ol mübarek akşamdı iştahla icabet eyledik
Zahmet buyurma diye yalancıktan söyledik
Payımızı aldık da terk-i diyar eyledik
Bulgur burda biber burda kıymalarsa firarda
Kola ayran derken köfte geldi bir anda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!