sen de gezerdin
düşlerinde bulutlar olsaydı
aynı şarkıyı söyler
bulutlarından sağnak sağnak yağardın
üzmese de seni çok
yıkadım cebimdeki tüm sözcükleri
yüklemler kururken
ünlemler
noktalarından asılı kaldı..
ütüledim
düz cümleleri bile
hiç kullanmadığım kelimelerden söz yazdım sana
olmadı
aramıza yine girmesin diye
ellemedim virgülleri
ve daha iyiyim bugün
sen dediğinde yüreğim
gözlerim dolmadı
sen
ne kadarsın ki sen?
eksiğini yerine koyamadığım
bütünü çıkarıp yarımdan
eksiğini tamlasam
kapatıp fazlayı yerine
olamadığım
söyle
ne kadarsın ki sen?
senin bilmediğin yerler değil
bu sırtıma vuran kapsülle düştüğüm
ve gözlerim acıyorken söylediğim
özgürlük tek benim için değil
kupkuru evinde benden habersiz
koca dalda kermanlama
başı lansa sonu daniya
eğsen yerde göremezsin
hani ya?
her yer aynı yollar küçük patika
değirmende gülümseyen kırıkçı
mısır unu kokusu, abimin çığlığı
ve sandığa hiç konmayan iki elma
garip bir yol kıvrımıdır kilat
iki adımda gidilir sanılan
yürüyüp bulunamayan
ve belki de arifan dede gibi
aslında hiç olmayan
çocukluğum gibi az
bir ucu lansa bir ucu daniya
şeytan aldı götürdü
hani ya?
yağmur bu kalabalık caddelerde
sen sen yağarken
ben artık
kaldırımdaki kahkahalı insanlar gibi
gülemiyorum
biliyor musun?
içimde havalanan uçurtmalar düştü
ağlıyor dışarda yağmur
içerde gözlerim
akıyor damlalar her iki yönünden
gelirsin diye yoluna baktığım camın
sen bakma onlara
kanatsız da uçabilir özgürlük
ama gözlerini kapatma
bir gökdelen
keser yolunu yoksa
yer çeker
Bugün
Hiç sana söyleyemediğim kelimelerden
Birkaçını bıraktım kapına
Kendi şiirini yaparsın
Evet utanmadım bir de ağladım üstüne
Dilerim
ilk öğrendiğimde diyemedim adını
akşam olmuş gün batmış
gitmiş son çağlayan seferi
yırtık pırtık üst baş
garagaş..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!