bir pencere önündeyim nihayet
karşıda giden sen
öyle bir esmer bir rüyaya düşmüşüm ki,
uyur uyanık sersem...
ayağının tozunu yerde
çiğ yumurta içerdim sabahları
babam radyoda türküler dinlerdi
çay kaynadıkça kaynardı
ben
yumurtayı böyle sevmezdim
içince içim
kırk yıl daha yaşardım
köpüğünde acı kahvenin
hatırı kalıcı çarpıntılar bırakmasa
ve kalpten ölmek
kalbimin içinde mümkün değilken
zamandan alıcı çırpıntılar olmasa
hatırlar mısın bilmem?
soğuktu hani kışındı
gözlerim dondu, gidişine bakamadım
beni bir Aralık'ta bıraktın
kimseyi görmüyorum hala
bütün aşklar esmer
bütün esmerler aşk
hepsi sen
bütün çılgınlar gece
bütün geceler korkusuz
gözlerimiz gezindi kaldırım sularında
insanlar geçti sağımızdan solumuzdan
alelacele
ayakta
dilim aşkımı yineledi
fitilini bile aydınlatmaz mı bir mum
işte öyle ışıksız kalıyorum
sen gidince...
korkuyorum artık karanlıktan
çünkü aya yazılı
aynaya baktığımda
bir yığın dost görürüm gözbebeklerimde
gözüm gibi bakarım onlara
ne ister bir insan daha
yüreğimde yerleri genişçedir ama
neden daha çok acıdır sabahları
ağzımızın tadı
ve neden daha çok acıtır
kalp ağrıları
güneş toprağa söyler aşkı
toprak çimene
böyle böyle yeşerir gün...
gül güle açılır
gül insana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!