Aydın Demirkan Şiirleri - Şair Aydın Dem ...

0

TAKİPÇİ

Aydın Demirkan

Dört kelime, iki hece
İşte sana alfabe.
Yazamadım adını,
Bilmesin kimseler diye...

Devamını Oku
Aydın Demirkan

Güneş ne zaman kızıla dönse hava bozar buralarda; önce bulutla çöker şehrin üstüne, sonra şimşekler parıldamaya başlar usul usul… Kül rengi bulutlar daha bir karartır insanın içini, yalnızlık dayanılmaz olur. İpek bir yorgan gibi sarar toprağı düşen yağmur damlaları, içinden bir şeyler akar ılık…
Hüzün tecellisi bir çift damla düşer gözlerinden, anılar hayalinde canlanır. Kuru yapraklardan duyulur sonbaharın sesi, hiç alışamadığın yalnızlık bir dev gibi beliriverir birden gözlerinin önünde; işte, o an acır insan kendine.

Sen gideli yıl geçti ömrümden, alışamadım hâlâ yokluğuna. Düşünsem seni, ne zaman adını ansam burkulur yüreğim; kocaman bir boşluk beliriverir içimde. Patlamaya hazır volkan gibi depreşir içimde acılar… Soyunup gittiğin günden beri beni küskünüm yollara…

Gümüştü yüzüklerin rengi; sen gideli çıkarmadım hâlâ.

Devamını Oku
Aydın Demirkan

İlan sayfasında bir gazetenin
Dört satır yazıyla
Zayi haberi verilmiş;
Öylesine okunan.
-Yarına dair ümitlerim,
Hayallerim, sevdiğim,

Devamını Oku
Aydın Demirkan

İncirler değmese de çiçek doluymuş ağaçlar. Kelebekler uçuyor, kuşlar ötüyor, ilkbahar tüm ihtişamıyla gösteriyormuş yüzünü. Geceler serin olsa da pek bir sıcakmış gündüzler. Kelimelerin içi içine sığmıyor, birbirlerine aşık olanlar ise el ele geziyorlarmış aşk diyarında. Bu diyar evleriymiş onların.

Fakat bir B varmış ki aralarında, aşk diyarına girmesi orada yaşaması yasakmış. Çünkü sevgilisi yokmuş B'nin, bu diyarda yalnızlar yaşayamazmış.

B bir gün yalnızlar diyarında gezerken K'yi görmüş. Gözleri gök mavisi, saçları altın sarısı güzel mi güzel bir kızmış K; bir yürüse güller açarmış bastığı heryerde. B, boyuna posuna, yürüyüşüne endamına tutulmuş K'nin, aynı şekilde K'de hoşlanmış B'den. Arkadaş olmuşlar...
Zaman geçmiş iki kelime sevmişler birbirlerini ve sığmaz olmuşlr yalnızlar diyarına. İki sevgili Tutku ırmağının kıyısında otururken birgün, Aşk perisi çıkmış birden karşılarına.

Devamını Oku
Aydın Demirkan

Bir yüzük aldım bugün; gümüş bir yüzük… Takarken parmağıma seni kendime nişanladım. Oturdu içime yalnızlığım, ağladım.
Bir yüzük aldım bugün; kalbime seni yazdım. Sen oldu ömrümün adı, ağladım. Varsın diye ağlar mı ki insan? Yoksun desem bir bilsen ne kadar yalan!
Bir yüzük aldım bugün; tek bir yüzük. Ağladım.

Kaderin farklı şehirlerdeki kahramanlarıyız biz. Yalnızlığımız şehirler kadar büyük. Gözyaşlarımız yalnızlığımız kadar acı. Acılarımız “biz” kadar var.
Yalnızlığımıza acılarımız sırdaş; biz birbirimize yabancı… iki farklı şehrin iki farklı yabancısı…

Devamını Oku
Aydın Demirkan

Dağ gibidir ya hani babalar; Sen'de öyleydin babam!
Neden gittin?

Bir kuru nefesin yeterdi oysa...

Bak! Yaşlı bir çift göz bıraktın ardında.

Devamını Oku
Aydın Demirkan

Seni İstanbul'a götürmedim
İstanbul'a seninle geldim
Dön deme bana
Bırakıp seni gitmem.
Yetim kalır oturduğumuz park,
Seni sorar ağaçlar,

Devamını Oku
Aydın Demirkan

Bu Gönül Yorgun

Olmadık anda, olmadık bir bakış düşer gözlerine
"Bu defa olmaz! " der gönül,
"bir fırtınayı daha kaldıramam..."

Devamını Oku
Aydın Demirkan

Gittiğince uzaksın şimdi...
Bana dair ne varsa götürdüğün, hâlâ sende. Bir çay içimlik mi sevdi yüreğin?
Yoksa hiç sevmedi mi?
İçimde olsan da hâlâ, bil ki yüreğimde hükümsüz sevgin...

Öyle sessizdi ki gidişin, bulamadım seni baktığım hiç bir yerde...

Devamını Oku
Aydın Demirkan

Doğruydu. Kutsanmıştı yollarım gidişinle. Ayak izlerince uzak silinip gitmiştin dünyamdan. Ağladım arkandan; çok özledim. Yokluğuna verdiğim isim, cehenemdi.
Çok düşündüm, sana mı yandım aşka mı?
Ama bilesin, Anka kuşunca külümden yarattım kendimi. Cennet olmasa da yaşadığım yer, cehennem değil şimdi...

Ve her akşam içtiğim bir kadeh şarapla kutsuyorum gidişini. Yokluğuna alıştım.
Zaman da alsa, imkansız değilmiş seni unutmak...

Devamını Oku