Durdurun dünyayı, başım dönüyor (Ferdi Tayfur)
dönüyor mu dünya haber et lütfen
baygın yatıyorum sezemiyorum
istersen öfkelen yüzüme atfen
ne dersen de seni üzemiyorum
bir eksende dünya dönüp dururken
ben telleri mahzun kırık gitardım
haşin mızrab altlı üstlü vururken
yâre değil talihime çatardım
kesrine de deli gönül kesrine *
bu ömrü yaşamaya marazımla başladım
düşe kalka yürüdüm tökezimle başladım
kara bulutlar sardı derbeder benliğimi
felah tefekkürüne niyazımla başladım
bu aşk hikâyesinde gövde sende ek sende
ayrılık da muhtemel her gün çiçek eksen de
zincirledi o felek bizi keskin eksende
yenmeye çalışalım yoz talihi bu sene
kurtulup da bahçeye gül fidanı ek sen de
hasret çekerken şair senin kiraz busene
Takdir-i İlahî'dir yolun yarısı mazi
kaygını anlatmanın yokdur şimdiden tezi
Yüce Mevla saldı seni dünyaya
doymadın mı daha ne istiyorsun
nail oldun İstanbul'a Konya‘ya
yanar durur yeşil ışık
bir karar ver dur ya da geç
çınçın eder çatal kaşık
kıtlıkta geç furyada geç
ayrılığın bahanesi
(vezn-i aher)
hayat beni – derde yeni – attı gitti - neyleyim
derde yeni – attı gitti – neyleyim – artık seni
attı gitti – neyleyim – artık seni - sevgini
neyleyim – artık seni – sevgini – ve benzini
Yaşadığımız aşk muğlak olunca,
diyardan diyara göçülür ey Yâr!
Gezilen yerlerde elem bulunca,
belki sevgiden de kaçılır ey Yâr.
Kaçan kurtulsaydı kuş kurtulurdu
sandım şeref verir senle irtibat
şeref duydum ama nail-i meçhul
yanılmak insana mahsus tabiat
fark etmez olsam da cahil-i meçhul
aklın sıra bana bir oyun kurdun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!