Adını bilmediğim bir yerdeyim
Tanımadığım, tuhaf bir yerde
Aslında; kalabalık bir şehir
Ama nedense, bana ıssız geliyor
Kimse yokmuş gibi.
Dört tarafı da denizlerle çevrilmiş
Dudaklarım ismini söylerken
Hece hece, kelime kelime
Resmini elime alırken
Aklıma sen gelince
Taşlara ismini yazarken
Harflerle, cümlelerle
Nasıl oldu bilmiyorum
En sonunda söylüyorum
Sana olan aşkımı, sevgimi
İnanki yalan değil
Nasıl olduğunu anlamadan
Seni delice sevmişim
Düşündüm seninle olmayı
Aynı çatıda yaşamayı
Hergün yolunu gözlemeyi
Özlemimi dindirmeyi
Ama olamaz
Bu aşk bize yasak
Gecelerin zindan karanlığında
Unuttuğumu sandığın anda
Yanılırsın
Çünkü ben seni unutamam
Sabahları şafak söktüğünde
Birgün ölürde toprak olursam
Mezarıma bir kırmızı gül getirip
Beni unutmaz, anar
O da böyle güzeldi, masumdu
Der, dua edersen ruhum için
Tek sevdiği, sevgilisi bendim
Karanlık bir odada, seni düşünüyorum
Kadere yenik düşmüşlüğün, acısını yaşıyorum
Kimbilir belki de; acılarımı gömmek,silmek
Yaşamaktan daha zor ve;
Daha acı verecek.
Acılar yok olmaz, biliyorum.
İnsan ölür, adı kalır
Sanmaki bu dünya
Ne sana kalır, ne bana
Her cefanın çilesini
Ben çektim, ben bilirim
Ne sen bilirsin, ne başkası
Bilmezdim ben
Yıldızların bu kadar uzak ve yalnız olduğunu
Karanlığın ise, insanı derinlere götürdüğünü
Bilmezdim ben
Yolların bu kadar uzun
Sokakların ise, sessiz sedasız olduğunu
Kıyamam sana kıyamam
Olamam sensiz olamam
Ellere bırakmam, asla seni
Yerlere atamam, asla seni
Ölürüm uğruna ölürüm
Yalnız kalamam
koğuş kalk
bir kıza adın ne dedim
yeni acmış bir gül dedi
güller solarmı dedim
bana gülerek manyak dedi
seni öpebilirmiyim dedim
askere yasak dedi
zorla öperim dedim
o zaman yaklaş dedi
kızı tam öpecektim hıyarın biri koğuş kalk dedi