Seni seveceğim daima
İhanet etme aşkıma
Seve seve giderim ölüme
Yeter ki hayır deme
Seni unutmayacağım asla
Karanlık bir yolun, başındayım
Karanlık olduğunun, farkındayım
Saat, gecenin üç buçuğu
İçimde, yalnızlığın burukluğu
Meçhul bir gidiş bu…
Biliyorum; yok bu yolun sonu
Sen gidince
Umutlara sarıldım
Sarıldım umutlara
Sen gidince
Sabahları unuttum
Unuttum sabahları
Sensizim, ben yine
Yalnızım, karanlık gecelerde yapayalnız
Sensizim, ben yine
Soğuk odalarda, yapayalnız
Sensizim, ben yine
Sessizliğin içinde, yapayalnız
Sen hiç, yalnızlığın darbesini yaşadın mı?
Ya ölümün, soğukluğunu
Maalesef, sen sadece; bir tek şeyi yaşadın
Yalnızlığın, avantajını
Sen hiç, acılarla yaşamayı yaşadın mı?
Ne, sevenim var
Ne de, seven bir kalbim
Ne, hayatım var
Ne de, bir huzurum
Ne, uykum var
Ne de, bir rüyam
Çileyle doğdum
Dertle büyüdüm
Öfkeyle kalktım
Zararla oturdum
Doğruyla başladım
Yalanla yaşadım
Deniz susuz
Dibi kumsuz olur mu
Ya bu yürek sensiz nasıl olsun
Olsun demesi kolay elbet
Ateş düştüğü yeri yakar
Yakar da geçer gider
Dünyaya geldiğim gün
Seni gördüğüm andı
İşte o an
Kalbime bir hançer saplandı
İşte o hançer
Beni sana bağladı
Sonbahar gelince
Yapraklar dökülür
Rüzgar alıp götürür
Sanma ki geri gelir
Gece olunca
Hüzün çöker
koğuş kalk
bir kıza adın ne dedim
yeni acmış bir gül dedi
güller solarmı dedim
bana gülerek manyak dedi
seni öpebilirmiyim dedim
askere yasak dedi
zorla öperim dedim
o zaman yaklaş dedi
kızı tam öpecektim hıyarın biri koğuş kalk dedi