Neşeli guguk kuşudur uyandıran sabahları.
Söyler şarkılarını cırcır böcekleri gün boyu.
Çınlatır her yeri mutluluk dolu kahkahalar
fısıldarken dalgalar bir aşk masalını...
Yine de acıtır bir şeyler eskimiş yüreğimi;
Söyler şarkısını her sabah guguk kuşum
doldurur içimi neşeyle;
‘Gugucuk, gugucuk. Gugucuk,gugucuk...’
Müjdeler sanki yeni bir günü, yeni bir mevsimi,
yeni bir dünyayı, yeni bir başlangıcı,
Der ‘Bekle sen, vazgeçme. Bekle sen, vazgeçme...’
Sabahın erken saatlerinde,
söyleşirken kumrular
guguk sesleri ile bahçemde
açıldı gözlerim yeni bir güne.
Güneş değildi daha tepede.
Bir periydim ben yaşlı,
kırılmıştı kanatlarım,
kaybolmuştu ışıltısı...
Yitmişti heyecan
sevgisiz yüreğimde.
Eski bir öykü bizimkisi;
Eski ama hiç eskimemiş,
ilk günkü kadar yeni,
ilk günkü kadar temiz.
Kudurmuş deniz, dalgalar dev gibi.
Gıcırdıyor direkler, savaşıyor teknem.
Ha battı ha batacak, bitecek bu yolculuk.
Ama göz kırpıyor deniz feneri uzaktan.
‘Gel! ’diyor ‘Gel! ’ ‘Kurtar kendini
seni yıpratan azgın sulardan! ’
Aşk yakıyor içimi,
sızlatıyor bedenimi...
Nehirler misali
dökülüyor yaşlar
kanayan gözlerimden...
Bir bir geçiyor aşıklar
Küçük küçücük bir kızdı
büyük düşlerle donanmış...
Mutluluk olacaktı yoldaşı,
sevgiyle dolacaktı dünyası...
En büyük aşkı yaşayacaktı,
Sevecekti, sevilecekti,
Bağlı kanatları,
tutsak kuşun.
Ne kadar çırpınsa
açamaz kanat artık..
Özlemiyle uzakların
alev alev yüreği...
Kocaman bir gülücük
kondurmuştu yüzüne
geçmişin izlerini
gizlemek ister gibi...
Pembeye boyamıştı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!