AKŞAM
Güneşin batışıyla
Çökerken akşam
Sessizce ruhuma,
Yanarken bir bir
Yağmur değildi yağan.
Ağlıyordu sokak.
Boynu bükük
bir kırmızı gül
öylesine atılmış,
Acılı bir tat bırakıyor
dilimde hala şarkılar...
Gelip yerleşiyor boğazıma
o eski dost, o koca yumru...
Hala birikiyor bir kaç damla
gözyaşı kurumuş gözlerimde..
Bir şiir yazmak istiyorum
Birine ya da hiç kimseye.
Haykırmak istiyorum sessizce
Yüreğimdeki her şeyi
Ya da hiç bir şeyi...
Vardır bir öyküsü her ağacın;
Kimi anlatır yarım kalan sevdayı,
Kimi anlatır sonsuz mutluluğu...
Bahçedeki dut anlatırken
Gece soğuk, buz tutmuş
sevgiden yoksun yüreğim.
İsyan ediyor bedenim
onulmaz acılarla...
Savruluyor ruhum
sert rüzgarların önünde...
Neden uzundur böyle geceler? Neden hüzün doludur? Neden duyularım, duygularım şahlanır gecenin bir yarısında?
Çekildi mi eller ayaklar birer birer ortadan, dizgine vuramadığım düşünceler koşuşturmaya başlar beynimde... Dünyanın bütün acıları, kederleri benim olur... Sorgular dururum kendimi, insanları, olayları, geçmişi, geleceği...
Canlanır gözümün önünde dayak yiyen, tecavüze uğrayan, öldürülen kadınlar, çocuklar, rengi, ırkı, tercihleri, farklı oluşu, statüsü, inanışı ya da inaçsızlığı nedeniyle dışlanan, ötekileştirilen insanlar, savaşlar ve tüm bunlara neden olanlar... Daralır yüreğim düşündükçe...
Yeryüzünde bu kadar haksızlık, işkence, cinayet ve ölüm kol gezerken uyku haram olur bana... Ve yanarım çaresizliğime, utanırım insan olmaktan...
Gece sessiz
Ve ışıltılı...
Sarıyor kolları
Öksüz yalnızlığımı...
Tam orta yerinde gecenin gelir yerleşir yüreğine
Çoktan unutulmuş sandığın o ince, derin sızı.
Bıçak gibi saplanırken ruhuna kanırtarak yaranı,
Birden kararır dünyan, yok olur yıldızlar bir bir.
İzin isteyerek terk ederken sahneyi gümüş rengi ay...
Alır yerini sahnede o eski dost, o bildik hüzün...
Gözlerim oldu bulutlar.
Çağlıyor gözyaşları
yıkamak istercesine
ne varsa yüreğimde
kederden yana,
hüzünden yana...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!