Her insan bir ruh taşır
Ruh bedenden ayrılana kadar.
Her ruh bir can yoldaşıdır
Ölüp de çukura konana kadar.
Her nefis ayrı şeyler ister
Açık bir büfe olan bu dünyada
Hak ettiğinden fazlasını yememelisin,
Hep iyi izler bırakmalısın arkanda
Hırsızın, açın biriydi dedirtmemelisin
Bir yalnızlık halinde doğmuşsa hisleniş
Son verir bu yalnızlığa Allah’a yöneliş.
Her günümü, her anımı sana ayırdım
Sen varsın yanımda, içimdesin nefes gibi
Ben gerçek aşkı sevgiyi sende yakaladım
Gerçek oldu şimdi, başlamıştı bir heves gibi.
Bu gözler, bu kaşlar neden böylesi güzel?
Gözü kör olsun böyle yokluğun
Hala derin ötesi bir yara içimde
Yaşayamadığım garip çocukluğum
Anlatılamaz türlü sefaletler içinde.
Küçük, küçücük bir köy idi
İliklerine kadar işledi güneş,
Toprağın.
Farkına vardı toprak
Bir şeyler olacağının
Emirler yağdırmaya başladı
Usuldan usula,
Asırlardır söylenip duran bir rivayettir:
'kekliğin gagasındaki renk
Hazreti Hüseyin'in kanıdır' diye.
Ancak, o günden beri bir gerçektir:
kekliğin kanını akıtan da
Onu çok seviyordum bir zamanlar
Bu nedenle;
Toz pembe idi bütün varlık,
Ağaçlar, kuşlar, caddeler, insanlar...
Hepsi bana bir başka bakar,
Ya da ben onları böyle görürdüm.
Her insan kendi kaderini kendisi yazar
Kader yazan birisi yok inan ortada
Dünyalarca var olsa,tükenir azar azar
Yokla baş başa kalır insan sonunda.
Beni istediğin o günler üşüyordun
Kollarını sarıp kollarının üstüne
'Beni böyle sar, haydi durma' diyordun
Söyle şimdi neden yanıyorsun?
Bir bakışımı bin manaya yoruyordun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!