Ah İkbale! neden yazmıyorsun uzun zamandır?
Kaleminin ucu mu kırıldı?
Yoksa A4 kağıdın mı bitti?
Ya da yazdın da koyacak zarf mı bulamadın?
Ama dedim, İkbale tedariklidir, yapmaz öyle şeyler.
Ya da kesin uzaktan akrabaları gelmiştir dedim.
İyi ki bu masaya oturdum.Kapı karşımda, pencereden de dışarıyı görebiliyorum.
Geldiğinde aranıp durmasın. Görür görmez koşarım yanına. Allah ‘tan kalabalık değil.
Hafta sonu kesinlikle dolup taşıyordur bu mekan.
Düşüncelerim bu yöndeydi. Bu tabloyu hayal etmiştim. Ama evdeki hesap çarşıya hiç
uymamıştı ve baş belası bir umut paçalarıma yapışmış ve beni yine madara etmişti.
Uzun zaman olmuştu seni görmeyeli, aylar, yıllar. En son hangi aydı hangi mevsimdeydik
Adisyon kağıdına bir çok şeyi eksik yazmıştı.
Ya fazla ahmaktı ya da çömez.
Üstelik pantolonunun paçaları da sökülmüştü.
Gariban çocuğa benziyordu.
Aslın da bakışlarından bile belliydi gariban olduğu.
Nasıl oluyor da bazen bir bakış bile insanın kim olduğunu söylüyordu bize.
Oysa kalbime seni nasıl yazmıştım.
Bir rüyaymış aslında gerçek sanmışım.
Sendeki bakışı benim sanmışım.
Acıların umutlara gölge olması sanki hayat...
Başlangıçların bitiş olduğu bir mevsim...
Öyle bir karanlık ki,
Hiçbir ışık aydınlatmıyor seni.
Hani dersin ya bazen
Biraz daha şanslı olsaydım...
Bir gün ölesim var, mezara girmek.
Bir gün bir mahkum olsam diyorum.
Bir gün hastanede bir yatalak.
Bir gün zengin olsam, bir gün fakir.
Bir gün dilenci, bir gün güzel, bir gün çirkin.
Neydi beni bu düşüncelere iten diyordum.
İhtiyarlamıştı bütün sevdalar cebimde.
İçimde bir kaçma dürtüsü beynimi kemiriyordu.
Lanet gardiyanın gür sesi beni bütün gücüyle yatağa geri itiyordu.
Akşam güneşi nazlı bir çiçek gibi salınıyordu o ufacık pencerede.
Öyle güzel bir sesi vardı Nazım amcanın.
Kadehlerin biri boşalıyor diğeri doluyordu solgun yüreğimde.
Kalbimi ben sana vermeden önce
Keşke bir bilene danışsaydım
Canımı ömrüne vermeden önce
Oysa biri sonbahara bahar diyordu
Biri ilkbahara bahar..
Söyle sen hangi tarafdaydın?
Ben güz diyordum mesela.
Eskiden kalmış, yaşlanmış.
Çoğunun içinde bir umut vardı mesela.
Yeter artık, bitsin bu hikaye
Sen bana bir şiir yazdın
Bense sana bir roman
Sen kısa cümleler de beni anarken
Ben senin uğruna ağıtlar yazdım
Ama artık yok
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!