İnsanların kaderi,
Her an her şeyi beklemektir,
Beklediğimiz saatleri çıkarsak hayattan,
Gök şarkı mı söylüyor ne?
Güneşin ateşi yükselmiş görüyor musun?
Yağmur neden ıslatmaz ki insanı?
Ay ışığına bakar mısın, gece lambası diyorum,
Anne kar yağdı neden üşümüyorum?
Dünya cennetin kendisi biliyor musun?
İnsancıklar,
Sabit fikirli, toplum fareleri,
Birilerinin maşası, sevimsiz iğretiler,
Denek dahi olamayacaklar,
Erdemliğin gölgesi,
Karanlık, pişmiş kelleler,
Hayatındakileri sınamalı,
Kendini tanımalı insan,
Gözlerini yumup,
Aklına gelenlere bakmalı,
Sıralama önemli,
Ve önemden önemsizliğe,
Hayatın mevsimleri kan kaybetmekte...
Yaşam dalgalara yazılmayı beklemekte,
Günahların kökleri Güneşten beslenmekte,
Gelecekten kaçamasakta, umutlanmamak çaresizce,
Gün rengine şekillenmekte,
Yarının sayfaları arayış içinde,
Gittiğin zaman anladım,
Ne kadar yalnız kaldığımı,
Yorgun düştüğümü...
Üşüdüğümü hissettin mi?
Halbuki,
Ne kadar canlı ve sıcaktım sen varken, değil mi?
Düşlerim ve düşüncelerim birlikte,
Kokunu arıyor çiçeklerde,
Bütün güzelliğin senden geldiği bu yerde…
Yağmur olsam dokunurdum saçlarına,
Güneş olsam bakardım gözlerine,
Hava olsam dolaşırdım teninle,
Çocukluğum garipti,
Şimdiler de her şey iyi,
Ama bende kalan bir çocukluk hatırası,
Gece gözünü kırptı
Ben de geceyi tuttum
Pencereyi araladım
Leblebi koydum tasa
doldurdum tıka basa
insanlarla aranda
duvar örme köprü kur
silinsin gönlündeki
acılarla dert tasa