Neyleyeyim köşk sarayı gedâ tâcı neylesin
Erişse lütfun İlâhî gam gider, bahar olur
Yaratan sen cismi cânı, kim inâyet eylesin
Kime gidem a Sultan’ım kimler bana yâr olur
Nere gidem a sultan’ım, kârım âh u zâr olur
Derya’ya gemi geldi
Gönlümüme gamı geldi
Ağla gözlerim ağla
Ayrılık demi geldi
Aşık Nihani
Tükenmez feryâdım, tükenmez zârım
Kül olmuşum yana yana gidemem
Geçti civân ömrüm, çok ihtiyârım
Nasîbim yok ben o yana gidemem
Dağlarla dumanlı bu benim başım
Yolu yol gözlemekten
Sağı sol gözlemekten
Ne sen yoldan usandın
Ne ben yol gözlemekten
Aşık Nihani
Pinhânda kal canan çıkma ayâna
Korkarım adûlar hâlin sezerler
Derdi danıştıysam hangi Lokman’a
Kimse ilâç bilmez, dert endâzeler
Döner mi ikrârdan sıdk-ı sâdıklar
Sene üç yüz on dört tarih bu zaman
Hudâ’m bana bir ihsânı gösterdi
Geldi selâm verdi üç tek dervişân
Bin derdime bir Lokman'ı gösterdi
Gördüğüm zâtlara çünoldum müştâk
Hasret kaldım vatanıma
Kan ağlar illerim benim
Düşman girdi toprağıma
Kapandı yollarım benim
Soğanlı’da soldu güller
Câhil-i nâdâna, inananların
Günden güne itibârı azalır
Her olur olmaza kulak verenin
Düşmanı çoğalır, yâri azalır
Mert olan nâmerdin bakmaz şânına
Yıllar oldu bir ceylanı izlerim
Ararım bulamam iz üzdü beni
Tükendi mecâlim, yorgun dizlerim
Elin cân dediği söz üzdü beni
Artıyor azalmaz bu benim derdim
Karakışta savaş oldu, bilin efendim efendim
Bağrımıza ateş doldu, gelin efendim efendim
Enver Paşa köye geldi, millet kalktı kıyâm oldu
Ordu dağda telef oldu, duyun efendim efendim
Tipi vermez bize aman, düşman zâlim kötü zaman
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!