İnanma dünyanın fendine yâhû
Bunca kahramânı, yedi kara yer
Evliyâ, Enbiyâ cemi peygamber
Nice Nebileri, yedi kara yer
Bu devr-i dünyadan umulmaz vefâ
Dört bin beş yüz kişi gönüllü erler
Öz vatanda şirin cânlar bizimdir
Tahsin Yazıcı oğlu Paşamız derler
Din ulusu, bu aslanlar bizimdir
Şahap Gürler Paşa teftişe gider
İmsâk vakti bir ses geldi guşuma
Yangûnum; yanımda ötüşün kuşlar
Birinin sedâsı geldi hoşuma
Derdim pek derindir, soruşun kuşlar
Bu nasıl yangûn ses, bu ne figândır
Kendi kadri kıymetini bilmeyen
Altın olsa, kıymetini pul eyler
Aşık Nihani
Kaynak: Zekeriya Gedik; Aşık Nihani Divanı
Zâlim felek sana nettim neyledim
Düşman kılıçları, çal-hâ çaldadır
Bardız Dere hâlin yanıp söyledim
Kimse yol öğretmez, eyce yaldadır
Bu otuz harbine cân mı dayana
Ganî Mevlâ’m budur senden niyâzım
Dertlileri devâsına kavuştur
Aklıma düşende sızlar yüreğim
Hasretleri sılasına kavuştur
Geceler subh’a dek eylerim zarî
Her vakti seher olanda
Tevhid okur lisânımız
Cezbesi câna dolanda
Kuvvetlenir imânımız
Boş sanma vakt-i seheri
Gel hâzık-ı lokmanım gel, gör sînemde neler var
Al hançeri, vur sîneme, dar sînemde neler var
Mest-i aşkın hayrânıyım, kan ağlar çeşm-i didem
Al hançeri, vur sîneme, yar sinemde neler var
Aklım alan bir mâh-i veş, hasret ile nâr sînem
Dinleyin ahbâblar tarîf edeyim
Pek müşküldür âh-u zârı gurbetin
Başım alıp ne diyâra gideyim
Derdi gamdır bu diyârı gurbetin
Gurbetin kahrını çeken diyemez
Bir güzele mübtelâyım, başka yâr olmaz bana
Bülbülüm, her gonca için âh u zâr olmaz bana
Ülfet etsem ağyar ile kendi kadrim bilemem
Korkarım cânân yanında itibâr olmaz bana
Gece gündüz aktı yaşım, gülmedim dünyada ben
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!