Üzülüyorum zifaf gecelerinde kemikli ellerin gelinleri acıtmasına
Üzülüyorum ama ne çare
Ne gelir elimden
Sokaklar boş, ıssız arkadaşsız hala
Hala şapkadan çıkan tavşanın aslında nereden çıktığı tartışılıyor
Ölüm diyor arkadaşım
Öpüyor musun dudaklarından
Gülüyorum kıs kıs
Dudaklarım yok ki benim
Aldırdım
Ayak parmaklarımın üç tanesini
Derimi yüzüp almak istiyorum yüzümden
Yalnız hüzün kalsın yüzümde
Bacaklarını önümde açacak
Kadınlar istiyorum ucuz
Tepeden tırnağa bacaktan bacağa
Camlar istiyorum evimin gözlüklerine
Jiletlemek damarlarımı bir bir
Geçiyor içimden doğramak acımı
Ama intihar çözüm değil ki
Ama intihar çözüm değil ki
Diyen bir ses, bir şey
Durduruyor beni
Zindan kadar büyük ve boş bir yatakta geç uyandım
Yamuk dizli tombul kollu çocuklar sokağı basmıştı çoktan
Kıyametin kopmasını, taşlanmayı, kimselerin bilmediği bir yerde unutulmayı
Kötü şeyler geçti bir bir aklımdan
Gülümsedim
Filozof olmak isterdim
Şair oldum
Sözleşmeli işçi yani
Karnım yarı aç
Hep tamdan bir eksiğim
Kıskanılmadım mesela
İnsan evlenip rahata kavuşmak ister
Aklından geçirir geceleri
Elleri soğan kokan bir kadını
İhtimal ki işçi kızı
Saçları siyah siyah
Saçları püfür püfür
Seni benden ayıran nedir?
Yarım bıraktığım şiirler mi?
Güneşi söndüremedim
Haçlı ordularını durduramadım
Kafamdaki süt dişlerini 20’liklerle değiştiremedim
Ne imkansızdı da denemedim?
gülümsemenin ne kadar acı verdiğini öğrendim
bir kızı terk ederek
domuz gibi davranarak
hissetmemeyi
sır tutsam da
hayatın hiç de kolay olmadığını öğrendim
bir kurt
güçlü pençelerinin üzerine basarak
gözlerini kısarak geliyor üzerime
bir şarkı çalıyor uzakta
başım düşüyor geriye
unutuyorum kendimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!