aşkları kırbaçlayan doğaüstü olaylar var
arkasına bakmadan koşan
duvara yaslanıp kaldı bir garip..
ellerine yapışan yosunlar
kırbacın doğasında da var
el buna hayran...
günler..
geçen cuma değerinde
inkar cümleler...
geçtikçe dün olan..
yalan...
beni sorarsan, bugün günlerden akşam
yargısız infaz derdi
duvarların arasındaki sırık gibi bir adam
ona benzetirler beni
cesedim onun kadar sadık olamayacaksa da ölüme
az çok kural nedir bilirim
çoğunun
Ne zaman öleceksem o günün
Malum, bir sabahı olacak
Hiç yoktan erken uyanacağım
Belki ihtiyar, belki henuz otuzundayım
Yataktan kalkmak zoruma gidecek
Hatırlayacağım bu huyumu hiç sevmediğini
illa ki bir meşrutiyetini sezecektim ölmeseydin
o kadar da yasak değildin
o kadar da men edilmemiştin kapımdan
altmışyedi kez direnmek inat sayılmazdı üstelik
ne yana yazsam az
neyi anlatsam sıradan
sağ elimin cenazesine katılan
hipokrat yeminli üretimcilerle sağlıklı bir ortam
kendi sermayesi için kendini aç bırakacak kadar ahmak
ve bu yüzden demokrasi yanlısı sanmak birini..
her şey verilebilir bu seçişte
yemin,
çamlıca üzerine çıktım geceleyin
dallarına baktım sarkmış nar ağacının
dudakları dökülen bir kız geçti ardından
yanağında testere izi..
bir ev bacasından fışkıran kara sis
balkonda süpürge
her nedense
bu konvoyda büyüyen aşkların
ödünç verilmesiyle saltanat kuruyor
bir kaç insan,
adamın hakkında yerli yersiz konuşan...
en güzelimizi sevdi,
edep çarşafında ölüm tehdit olsun bana
elim sürsem bir kere derenler dolsun bana
derb ile girdin yüreğimin her bahçesine
her dem seni yad edip açan gül solsun bana
meskenim devrilmeye kalktı can
canım diye diye geberdi
üstüme bir çul serdi bahçivan
gül dediğim sevda bir yerdi
sırra kadem ziyanlıktır haremgahında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!