hayat, yoksa memat mı?
beni benden aldı,
bilmiyordu, oysa
ölümüm onda,
aşk bende kaldı...
seni benden çalansa,
niçin bunca suçu işlemeden vaz geçmek
kimseyi kötülemeden bir kenara çekilmek
öfkeyle kalkmadan zarara bürünmek
seni hala kaybetmek
niçin bunca cinayetin sebebi sen değilsin
o şehirde...
İzah edilsin artık yüzün
Vaatlerin tutulsun..
Hasat gününde
İstikrarsız bir güneş istemiyorum
Yansın gözlerinden başaklar...
Sosyalist bir ağustos
kime niyet kime kısmet akşamüstülerinden
sarıyı kim daha çok sever
en çok nesilden nesile başıboş
belki tahammül edilmeyecek bir renk
müzisyen, ferah zatı muhteremliğini
saygın, otoban müşterilerine
desinler
var bir köşe şu yolun sonunda
ordan inilir düzlüğe
anlatsınlar
kalkar bir tren
o zaman söyleyiverin de
üç beş mana söz ile anlatamadım aşkı
döndü çarkım döndü, ve battı
kim sorsa, ben aşığım bana bulaşma derim
meğer sevda sevdayı ararmış bilmedim
çehreler neye benzer, gül desem kim güler
ben ökse otundaki ökseye benzedim
bilinir bir yol bizimkisi
herkezin ölümüne baş koyduğu,
nedendir ikide bir üşümemiz
nedendir kafilelerin üstünde sürüklenen
o efkarlı sahnede yaşama bilenmemiz
kimse bilmiyormu gideceği yeri
yeni ile başlayan sığ bir ayrılış mıydı
eski anlardan fırlayarak saatleri harcamak boş yere...
oysa cebimde durmuş bir saat
dakikada bir sen,
kimbilir kaçıncı kez söylenmeye direnmiştir
bunu sana sarfedebilecek bir cümle dokusu..
bıkılmış tesadüflerin ardı arkasına
bitmeyen, tükenmeyen bir umut çiçeğini
nerde diker insan, nerde büyütür göz bebeklerini
yetişir mi ışıksız kalmış bir tohum
adını taşır mı bir ağaç, gölgesinde
heybetini gelir bir damla
kime yeter ki bin yıl
ölüm onu da bulacaksa
nasıl ölür bir insan
Allah'a inanmıyorsa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!