Anneler ve Kudüsler Şiiri - Yorumlar

Nuri Pakdil
34

ŞİİR


261

TAKİPÇİ

I


Güz suları bizim şehrin önünden akar
Kış savunması
Bizim şehir üs öbür şehirlere
Dakka şimdi bir doğu kamerası

Tamamını Oku
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin 26.10.2019 - 11:12

    Keşke şu yazılar daha şiirimsi bir dille yazılsaydı da verilmek istenen mesajlar daha anlaşılası ve okunası olsaydı.

    Allah'ın rahmeti ve mağfireti üzerine olsun.

    Cevap Yaz
  • Doğan Balyiyen
    Doğan Balyiyen 18.05.2019 - 04:13

    Bir şairin bir şehre olan aşkı değil bir şairin dönem olaylarına ( hala devam etmekteler) sitemi mi desem yoksa elden gelemeyen şeyler yüzünden suçluluk hissi mi (?) bilemiyorum. Ama şu var Kudüs anadır der Nuri Pakdil dinlerin ortak anası. Dili ve tarzı çok değişik olabilir ama her bir kısmı ayrı ayrı okumayı deneyin. Eminim ki şiiri daha iyi anlayacaksın. Saygılar.

    Cevap Yaz
  • Özcan Akkuş
    Özcan Akkuş 05.11.2018 - 15:28

    Yüreği Kudüs ile bütünleşmiş üstadı rahmetle rahmetle ve saygıla anıyorum. Mekanı cennet olsun.

    Cevap Yaz
  • Özcan Akkuş
    Özcan Akkuş 05.11.2018 - 15:28

    Yüreği Kudüs ile bütünleşmiş üstadı rahmetle rahmetle ve saygıla anıyorum. Mekanı cennet olsun.

    Cevap Yaz
  • Songül Şahin
    Songül Şahin 21.10.2014 - 18:56

    Göz dolduran duygular. Havada asılı kelimeler, manalar kim neresinden tutmak isterse orasından algılıyor şiiri. Bir insanın çok çeşitli şeylere tutkusu, bağımlılığı olabilir. Bu bağımlılık KUDÜS şehrinin değil oradaki insanın acı çekişin bağımlılığı. Acı çeken insanlara yardım edememenin yarattığı suçluluk duygusu. Mükemmel Şair, Mükemmel Şiir.

    Cevap Yaz
  • Enes Çubukçu
    Enes Çubukçu 20.05.2014 - 01:15

    ne kadar uzun bir şiirdi bu yani hepsine okuyamadım ama akıcı biraz bu şiir

    Cevap Yaz
  • Mehmet Binboğa
    Mehmet Binboğa 18.03.2011 - 23:58

    Çanakkale

    Övün ey Çanakkale, cihan durdukça övün!
    Ömründe göstermedin bin düşmana bir gün.
    Sen bir büyük milletin savaşa girdiği gün,
    Başına yüz milletin üşüştüğü yersin!

    Sen savaşa girince mızrakla, okla, yayla.
    Karşına çıktı düşman çelikten bir alayla.
    Sen topun donanmayla, tüfeğin bataryayla,
    Neferin ordularla boy ölçtüğü yersin!

    Nice tüysüz yiğitler yılmadı cenk devinden,
    Koştu senin koynundan çıkar çıkmaz evinden.
    Sen onların açtığı bayrağın alevinden,
    Kaç bayrağın tutuşup yere düştüğü yersin!

    Toprağından fazladır sende yatan adamlar,
    Irmağın kanla çağlar, yağmurun kanla damlar.
    O cenkten armağandır sana kızıl akşamlar,
    Sen silahın inançla son sövüştüğü yersin!

    Bir destana benziyor senin bugünkü halin.
    Okurken duyuyorum sesini ihtilalin.
    Övün ey Çanakkale, ki sen Mustafa Kemal'in,
    Yüz milletle yüz yüze ilk dövüştüğü yersin!

    Faruk Nafiz Çamlıbel

    Cevap Yaz
  • Fikret Şahin
    Fikret Şahin 18.03.2011 - 23:29

    Değerli Arkadaşlar,
    Bu sitenin amacı ,Çanakkale veya Sakarya şehitleri gibi canlarını modern T.C' yi kurmak için verenlerin savaşlarını anmak hiç olmamıştır, olamaz da..!Kimse bunu görmek istemiyor...
    Bu site AKP'in politika ve ilkeleriyle aynı paralelde çalışmak ve bu ilkeleri yaymak ve kabul ettirmek için kurulmuştur. Eğer bu düşüncemde yanılıyorsam buna tek alternitifin; yönetimde ağırlığı oldukça fazla olan bir veya birkaç kişinin aynı ilkeleri benimsediği ve o yönde ilerlediğindendir ki;o da, Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nden son derece rahatsız olduğudur ve dini ve kültürü ile Osmanlı Devletini modern formuyla tekrar hayata getirebime hayalleriyle yaşamaktır. Bunu ,seçilen şiirlerin zamanı,dili ve içeriği tekrar tekrar sergilemiştir ( yapılan şikayetleri söndürmek için yapılan yeni seçimlerde bile aynı ilkelerin kokusunu almak mümkündür.) Osmanlı'yla gurur duymaktan kendini kaybederek tüm gerçekleri ,Osmanlı'nın neden battığını göremeyecek kadar cahil ve hayalperest kalmış bu kişilerin göremediği çok önemli noktalar vardır : Din,tarihin başından beri yönetenlerin ekmeğine bal sürmüş ve yönetenlerin kitleleri istediği yöne çekebilmek için rahatça kullandığı bir unsur olmuştur.

    Ortaçağda, Osmanlı ve Çin İmparatorluğu'nu Avrupa'nın yükselen devletlerinden ayıran bu faktörlerin en başında:

    Avrupa dinin pençelerini yönetimden gevşetme ve bazı ülkelerde tamamen koparmaya çalışırken ,Sultan 3. Ahmet, İbrahim Mütefferika'nın Osmanlı'nın batıyla yarışabilmesi için yapması gereken reformları sunduğu raporlarını çöpe atmış,sadece İslami kaliyografi bazında basıma izin vererek ,cahillikten kurtulmanın tek şartı olan bilgi alışverişine,aydınlanmaya en büyük baltayı vurmuştur.
    Prusya Kralı Büyük Frederick'in'' devletin tüm aktivitileri halkın faydası için düzenlenmelidir.'' politikasın aksine ''her şey Osmanlı Hükümdarlığı içindir.'' politikasını güderek,rahat ve cinsel tatminkarlık peşinde koşturan,hayatını harem köşelerinde geçiren bir padişah olarak kalmıştır. Sanırım ,halkı mistik bir din anlayışıyla bilim ve gelişmelerden uzak tutmak,tatlı uykularını bölmemek ,sadece kendi hükümdarlığını düşünen tüm hükümdarlar gibi onun da işine gelmişti.. taa ki, kendinin değil vatanının,halkının iyiliğini ,geleceğini düşünen Atatürk adında bir lider çıkana kadar. İşte Atatürk ve onun ilkelerini anlayamayan,değer vermeyen,Türkiye'yi aksi yönlere götürmek için yırtınan bu zavallılar eğitilmedikçe,kazanılmadıkça ne Türkiye'nin ne de bu halkın sağlıklı bir geleceği olacaktır.

    Saygılar

    Fikret Şahin


    Mesajı Sil

    Cevap Yaz
  • Salim Genç
    Salim Genç 18.03.2011 - 22:13

    Siyaset iki kutbun münazarası...muhakkak kötülerinde söyleyecek bir şeyleri olacaktır. yanlız şiirler bu durumdan münezzeh havaya büründüğünde gerçek saflığını buluyor..ve bu kulvarın dışında kaldığında şiir oluyor.çünki benim düşünceme göre şiir bir yaradılış masalıdır. ve onun kolları hayatın bütünüdür.gerçek kaynağını gizemden alır.felsefenin,sosyolojinin ,bütün bilimlerin bir adım önünde kendisini anlamlaştıran renklerin suyunu boyar. siyaset hayatı rantların değirmenine su taşır.tarih bu hakikatlerle inlemektedir.devirlerin, yüzyılların kendi ruhunda işleyen düzen aymazlığı insanları mutlu etmeye yetmemiştir.onun için diyorum'ki siyaset şu köşeleri işgal eden kuvveterle karamamasın.şiir aksın bildiği yere.saygılar sevgiler..

    Cevap Yaz
  • Tayyibe Atay
    Tayyibe Atay 18.03.2011 - 22:02

    Nadir Sayın'a teşekkür ederek...

    'Bayramların ilk günü şeker toplayıp el öpmekle geçerdi. (Tokalaşmayı atlıyorum. Dudak öpme modası başlamamıştı dahaJ)))..) Ertesi gün ise tüm köy halkı cami avlusunda yemek yerdik. Tepsilerle gelen sahan sahan yemekleri, yer sofralarında halka oluşturup yerdik.Masada yemek yemek günahtı o zamanlar. Mantığı olmayan bu günaha bile inanıyorduk. Aslında günah sayılan bütün şeyleri yaratanlar insanlardı bana kalırsa!.Acıması kıt insanlar, şarlatanlar yani..Zevk duyuyorlardı onları bizlere dikte etmekle...İki büklüm yemek yemenin mantığı olur muydu hiç?Yalandı işte!..O şarlatan grupları öylesine çoğaldı ki zamanımızda, söylediklerine inansak Allah’ı unutacağız neredeyse! Birkaç ay oluyor, komşunun dua günü var dediler, çağırdılar.' Hadi gideyim de biraz günah çıkartayım' dedim, bedenimden. En kısa eteğimi giydim; en kolsuz bluzumu geçirdim üstüme..Başımı da örtmedim inat olsun diye...Herkesin beni rahatça görebileceği bir sandalye bulup oturdum. Bana çaktırmadan bakan gözlere aldırmadan dinledim söylenenleri..Arapça olduklarından dolayı hiçbir şey anlamadım aslında..Dinlemiş gibi göründüm ama aklım başka yerdeydi. Bir şiiri mayalıyordum yüreğimde: YASAK AŞK! Dizelerini unutmamak için ezberledim ve eve gelir gelmez kaleme aldım onu.'

    işte böyle efendim...anlamadığımız şeyleri dinleye dinleye geldik bu hallere!..hellerden girdik hallere!..hani ışığımız olsa bakacağız aynaya...kendimizi görüp düzelteceğiz kendimizi belki ama,aynamız da yok ne yazık ki!..

    hem biz bizlikten çıktık
    hem de kalmadı aynalarda sır!

    herkese saygılarımla...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 47 tane yorum bulunmakta