Sigaranın tütünü, ağızdan başa kadar dağılmış.
Kül rengi boz biraz kararmış.
Bayat ekmek yemekte sancımış.
Kül rengi sigara, acınası bir dal daha yakmalı.
Her şeyi baştan toparlamalı.
Yapıştırmaya gerek yok zaten ithal.
Yordun, yordun gene yoruldun üst üste koydun.
Anlamaktan yana akıl kârı değil, bu yorduğun.
Etten kemikten görünen.
Düşünce bir düşünceden.
Ağzımda kalan bir kaç lakırdı.
Şölen: demeç, avizeler takırtı.
Asi senden gelen bir söz bu bedenimde.
Akıl köşküm ellerim dizlerimde.
Şamdanlı gümüş kasede kesik çizik izler.
Orta açık bir tv.
Meşkin içinde avazı çıktığı kadar bağırdı.
Öyle bir kelime ile yakardı, yalvardı.
Rabim beni azat eyle bu aşktan.
Varlık ile yokluk gibi bu lisandan.
Yüzünü çevreye çevirdi,ayaklar üstü.
Aşk.
Demirliklerden atladı,meşin rüyası.
Gözlerindeki mavilik memleketimin Hülya’sı.
Güney doğunun insicisi, sarı altın sarmaşığı.
Gitmek olmadan bulmak, farzı sanat buluağası.
Kelimelere tarifi yok bunun,yıllar yılı beklediğim yolculuğun.
Alem değişti, zaman değişti.
Herşey akıp giderken,insan değişti.
Zamane yangınına kürek salladı.
Cehennem dünyada cehennemi aratmadı.
Sonra kendi hazin sonunu izledi.
Arada gözlerim gibi seni düşlerim.
Yarım bir dünya benim düşüncelerim.
Güzara güfte etmeyen neylesin baharı.
Altın gibi parlan ansızın yazıyı.
Kaderdir bizi ayıran nede sonsuzluk yevmiyesi.
Açılan kapılarda harami sesi.
Herkes gider biz kalırız.
Biz ruhu delik.
İsmi güzel insanlarız.
Alkışlamadan ölmeyen.
Mezara bir gül bırakıp giden.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!