Sakin Hanım,
Sizi beş gündür görmüyorum, siz beni görüyor musunuz?
Yine içimde fırtınalar koparak, umursamaz şekilde geçiyor muyum önünüzden?
Yoksa silindi mi duvardaki ismim?
Gözleriniz başka gözlere mi bıraktı hemen kendini?
Sana birkaç şey söyleyeceğim.
Uzun namlulu silahlardan kurtulup.
Elimde arka bahçe çocuklarının çiçeği.
Ne zaman ki, bu kahpe oyun son bulup,
Yenilene kadar ben.
Gözlerini en son gördüğümde daha çocuktum.
Hayat babında konuşmayı bile bilmiyordum,
Karşında gördün beni, sana karşı acizliğimi,
Azcık daha aşağı baksan, görecektin kalbimi.
Nasıl çaresiz attığını, sana nasıl muhtaç olduğunu.
Neden böyle düşünüyorum?
Çünkü,
İnsan, gördüğü veyahut işittiği şeyde kendinden bir şeyler yakalamak ister. Sanatçıyla ve sanatta anlatılanla bağ kurar, bir nevi kendini onların yerine koyar. Kendi yaşantısına göre eleştiriler yapar, kendi zevklerini katmak ister. Böyle düşünenler empati ağına düşmüştür bile.
Mesela şiirden bahsedeyim. Şu an ülkemizde en çok tutulan şiir teması aşk, sevgi, özlem değil mi? Çoğunluk olarak bakarsak politik şiirin esamesi okunmuyor. Bunu da ben empatiye bağlıyorum çünkü politik şiirlerde insanın görüşü başta şiirle uymadıysa o şiir onun için çileye dönüşüyor. Aşk öyle değil mesela, daha genel. İnsanın empati kurmasına daha olanak sağlıyor. Aşktan haz etmeyenler de var tabii, onlar da dediğim gibi politik şiir yolunu tercih ediyor. (Kendi görüşüne uyan politik şiir yolunu.)
sarı çiçek olmak,
dünyevi dertleri tarafından kurşuna dizilmiş insanın bile,
üstünden geçerken Allah'ı hatırlamasıdır.
basmak mı? haşa.
insan insan olalı basmayı bile düşünmemiştir.
ermiş insan dervişinden başka dünyevi bir şey düşünmemiştir.
Ben hiç sigara içmedim.
Ama öyle kahırlı çektim ki içime,
Şaşırmıştır nikotin.
sayın başkanlar,
''Müminler ancak kardeştirler''1
Sayın başkanlar,
Karşınıza çıkıp dininizi sorsam;
Alacağım cevap Elhamdülillah.
Seni görmek, banka soygununda mermimin bitmesidir.
Banka sahibi israil!
Bankayla bir alıp veremediğim yok.
Ebabilin nesli tükendi, geri döndü fil.
Hey israil, bütün borçlarımı sil.
Yoksa, büyük bir ses duyarsınız aşkelonda.
Seni içimden kovmak doğru olmaz
ama gitmen gerekiyor..
Hırkanı,çantanı al ve git.
Yolun uzun.
İçimde sana kurduğum yolları kullan.
Giriş ücreti için bir öpücük yeter.
senin kokunu duymak gibi savaş
fırlatıcının düğmesine basmaya ramak kala
masumların masumluğuna
ve sen senin isyanını bastırmaktır hayat
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!