kan rengine bulanmış
bir gül düşer ocağa
alevin ihtişamına gölge düşer
ömür küllenir …
içli yakarışında sitem sezilir
vurgunum
tütüne hasret ciğerler gibi
ve yorgun
ay
ışığında
kulaç atmaktan akıntılara
kar yorgunu karacadağ'ın doruklarında
ince fistanlı bembeyaz bulut kümesi
ve duru ırmaklarında çağıldayan su
alıç dallarında sevdalı kuş sesleri
hercai menekşe zarafetinde bahar...
______________pencereyi kapama, gök dolabilir içeri
______________ arkadaş z. özger
kapat pencereni, perdeleri kapat!
destursuz rüzgârlar
dalmasın telaşlı
___________bir avuç kömür için, bir ömür verenlere…
geçiyor, birer-birer, gözlerimin kıyısından
mavi yakalı yorgun işçiler, ağır ve bitkin
solgun hareli fenerleri
ve eprimiş baretleriyle
ertelenmiş uykuların son deminde
seni gördüm
mil çekilmiş gözlerini
yalvaran bakışlarındaki
ve yüzünün suretini gördüm
kırılmış sim aynalarda…
üşür koyakların sarp yamacında
çiğ damlası düşmüş gelincikler!
dağıtır, kekik kokularını ilkbahar
rüzgârların tül kanadında, serin!
botan yaylasından
kasaplar deresine, elvan!
katmerli hüzünler bataklığında eylül
vuslat öncesi sim yıldızlı bir gece
ezeli yarışın şaşmaz müdavimleri
akrep ile yelkovan
ve yalnızlığı sonsuzluk geçen
bir eski zaman...
git!
hangi yana gidersen git!
yoldaşındır gölgen
ya önünde uzanır
ya arkandan gelir
el işi kilim edasında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!