Balam,
Sevda Toz bulutudur,
Kuyruklu bir yıldızın arkasında.
Mutluluk,
Ebem kuşağı dibinde
Cinin sihirli küpünde
Bırak da dağılsın içim dışım.
Sallandıkça değişirim
Hem yazı, hem kışı taşır mevsimlerim.
Cam bir küredir dünyam
Soğuk değil sokaklarıma yağan kar
Ne çatılarımda buz sarkıtları
Kapılar açıldı, kapılar kapandı.
Aha; geldi, gitti, gelecek, gidecek, demeden.
Ürpermeden korkmadan.
Düşünmeden birilerini
Ya da hayıflanmadan,
İç geçirmeden,
Poyrazdan, hançer gibi işliyor içime.
Yaşamak adına bir sevda.
Yalanım yok.
Yıkar gibi umutlarımı gecenin sessiz nidaları.
Dur, konuşma. Sus.
Sadece sus.
Bir korku büyütür
Duyulmamış,
Görülmemiş yalnızlıklara gebe
Simsiyah gece.
Taş duvarlar,
Işıksız camlar,
Hasretin içimde mum alevi gibidir.
Titreye titreye sönmek ister.
Memeye acıkmış çocuk gibi
Hıçkıra hıçkıra
Bir yerlerden bir an çıkıver.
Sarılmayıp boynuma
Vurulmuşum sana
Mahçubum utangacım
Asi’yim, Ferhat’ım
Vurulmuşum sana
Yitiğim, viraneyim
Kış ortasında zambağım
Bir yol akıver
Akıver bir yol saçlarımdan
Yağmur olup mavi gökten ak yerden
Yağıver.
Yağıver
Özlem yüklü gözelerime.
Merhaba.
Dağın yamacına vuran aydınlık
Eli, gözü, yüzü kan kesmiş
Ve
Doğurdu doğuracak gibi
İntikama gebe sevda
Yörüngeler düzleminde
Dairesel rotalar çizeriz.
Bir aysberg gibi mağrur
Ama mütevazi
Ne başlama noktası vardır yaşamın
Ne de finali.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!