Ne tarifi mümkün, ne anlatması.
Bitmek bilmeyen bir acı benimki.
Dinmek bilmeyen bir acı.
Çaresizlik hiç kalır.
Anlatiılır gibi değil bu acı.
Sizsizlik bu, başka bir şey değil Ayşem....
BABA NASİHATI,
Çok kızgındı,
Evi terk etmeye karar vermişti.
“Diş fırçalarken suyu açık bırakma”
“Salondan en son kim çıktı? “
“Işıklar neden açık”
Baban gittiğinde;
Arkanı yasladığın duvar
Sabahları sıcak ekmek
Okul harçlığı, otobüs bileti
Ciğerinden bir parça gider
Gider de gider...
Günümüzde Barak adını kullanan Türkmenler Gaziantep ilinin güney doğusundaki
Oğuzeli
Nizip
Karkamış
ilçelerinde yaşarlar
Baraklar (Barak Türkmenleri[133]), Bayat boyunun Dulkadirli koluna bağlı bir Cerid Obası olan[37], Beğdili boyu ile iç içe yaşamış[134] ve günümüzde güneydoğu Anadolu'da Gaziantep ilinin güneydoğusunda Nizip, Oğuzeli ve Karkamış ilçe sınırları içerisinde geniş bölgeyi kapsayan Barak Ovası denen yörede yaşayan Sünni Türkmenlerdir.[135] Barak Ovası dışında ayrıca, Kilis ve Kuzey Suriye toprakları ile Reyhanlı ve Amik ovalarında da az sayıda Barak Türkmeni bulunmaktadır.[135] Barak yerleşimlerinin yüz yirmi köy ve mezrayı bulduğu belirtilmektedir.[135] Barak Türkmenleri uzun zamandan beri ziraatla uğraşmalarına rağmen örf ve adetleri ile konar-göçer hayatın çoğu özelliklerini hâlen korumaktadırlar.[135] Horasan'dan Anadolu'ya Türkmen göçü sırasında ilk önce Yozgat'a yerleşen Baraklar daha sonraları 1690'lı yılların sonunda Osmanlı Devleti tarafından Rakka'ya sürgün edilmişlerdir.[135] Kültürlerinde kendi adlarıyla anılan Barak uzun havaları önemli yer tutar ve Dedemoğlu ozan olarak öne çıkar. Adı meşhur bir çobaya verilen Ezo Gelin Oğuzeli ilçesine bağlı Uruş (yeni adıyla Dokuzyol) mahallesinden Baraktır.
"Yetimin gözbebeğindeki pırıltının sebebi olmaktır bayram.
Öksüze kol kanat, dertliye derman, kimsesize kalabalık olmaktır.
Gücün yettiğince, elinden geldiğince,
En önemlisi içten, samimi, İncitmeden, tebessümle paylaşmaktır bayram.
Aza, çoğa bakmadan yürekten,
Yardımlaşmayı, paylaşmayı gösteriş malzemesi yapmadan, dile dolamadan,
Ben seni hep çok sevdim
Seni sevdiğim kadar bir taşı sevseydim,
İnan tüm taşlar çiçek açar, beni senden fazla severdi.
Olsun...
Canın sağolsun
Ben yine bir taşı değil,
Ben seni taa çocukken sevdim...
Adını bilmeden, yüzünü görmeden,
Sesini duymadan...
Kıvırcık kızıl saçlarını,
Çekik gözlerini, yumacık ellerini...
Seni; duyguarını bilmeden sevdim....
Biliyormusun..?
Unutmak istedikçe,
Her gün daha çok özlüyorum seni,
Daha çok arıyorum seni.
İmkansız olduğunu bile bile,
Daha çok bağlanıyorum sana,
Beni hiç düşünme...;
Bıraktığın gibiyim işte.
Beraber söylediğimiz şarkıları dinliyorum...
Şiirler okuyorum,
ya da yazıyorum sana..
Altını çiziyorum yüreğime dokunan satırların.
Bir ana, yüreği yanmış...
Ellerini açtı, baktı gökyüzüne, acıyla.
Bulutlar hissetti de ananın acısını,
Sessizce boşalttı gözyaşlarını...!
Toprak kabul etti de yağan yağmuru
İnsan istemedi, kaçtı rahmetten.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!