İnsan olmak anne, ne garip şey
İhsan verilmiş ki üretiyoruz çılgın gibi
Sanayi bölgesinin orta yerinde
Sosyalleşememis tesisinde
Herkes bir koşturma içindeyken
Telefona yapışıp kalmak gibi
Adalara Karşı Oturdum
Durdum mu Durdum!
Kayığın Birine Binip Çok Gidesim
Geldi mi Geldi
Bir Türlü Karar Veremedim
İyi mi
Giden dostlar gelir mi ki yeniden
Bir özleyiş sarar can-ı faniden
Muhabbet bağından bülbül gitmeden
Dostun bir halini sorasım geldi.
Dünya varmış demi devran yerinde
Su gibi duru gözlerin
Yıldız gibi parlaktı.
Ruhumu yakıp ışığıyla
derin bir iz bıraktı.
Sahi bu sen miydin
ÖYLE-1-
Öyle sen
Senin sana ben dediğin sende olan sen midir
Benim sana sen dediğim bende olan sen midir
Öyle değilse
Bu dünya malı, bu servet, senin ben dediğinin değilse
Ben yokken sana yeten evren vardı
Tüm evren yüreğine sığardı
Sen gittin,
Bak saçlarım da ağardı
Aklıma söz verdim
Bekleyeceğim yine.
Seine’e baka baka döndüm Eiffel'in üstünde
Paris’ti yer gök
Sacro Cuore ‘ün ressamlar meydanında aklım kaldı
Gözlerim konuşan köprülerin aksine daldı
Notre Dame bu şehir kadar kutsaldı
Aşk yoktu aksine
Eski bir binanın önünde
Demlice bir çay elimde
Karşımda Haydarpaşa Garı en telaşlı gününde
Rıhtımda insan kaynıyor
Gören de bir şey sanıyor
Martılar yüreğimde
Çağı tersine çevirdim
Gündüzü uyutup
Gecenin kanadından tutup
Güneşin koynuna gömdüm asrın yalnızlığını
Bu yüzden severim güneşin varlığını.
Omzuma yaslanmış gece
Ağlıyor muyuz
ağlamayız oysa
yıldızlar ardı sıra
düşüyor düşüm
den
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!