Sırrına ermek için aşkın
Sırtına bindik de doru atın
Gönül yoluna aktık
Umut pınarından içtik
Güven dağında saklandık
Mezat kuruldu
Kerbelâya Kanlı pazara, soykırıma, tehcire
haber salındı akbabaya
zaferleri ile övünen Piruslar
teşrif ettiler
Kimse bilmez nelere göğüs gerer kurtarıcılar
İdeallerin çocuğuyuz biz
Bitimsiz bir kavga içindeyiz Beka uğruna
Kutsaldır mücadelemiz.
Candık
zamanın eğimine uymuş akıyorduk köpük köpük
coşmuş sel yatağıydı damarlarımız
yanardağ kızılıydı gözlerimiz
yıldırımlar uçurur,
fırtınalarla yarışırdı sözlerimiz
De ki
Ağrılar sancılar içindesin ölümün bir topuk gerisinde
Zaman hadi dedi
Ve senin hesabı çıkarıp defteri kapatman gerekti
Elin titremesin emi...
Bir ışık büyütürüm elli yedi yıldır
Grev çadırlarında geçti gençliği
Dışarısı kar, buz, pusu
İçeride dostluk, umut
Halaya durmuş yürek
Oyunu kuran oynayan
Kurban, saldıran
Seyirci, seyir sevici, servisçi
Tekmili birden oradaydı
Bir tek tanık yoktu
Terazi şaşmış
Akıl sürgünde
Dağın ardı karanlık
Yatakta su akmıyor
Havada kan kokusu
Delik deşik yürekler
Çorak toprakta bitmiş
Sahipsiz tohumduk
Utanırdık elden ayaktan
Sahip çıktın ana rahmi gibi
Işık oldun su oldun yeşile
Emek ayakaltında
Vicdanın yeşili solmuş
Taşa kesmiş yürek
İstikrar tutkusu bölmüş
Fırtına izini sürmüş
Cesetler kıyıya vurmuş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!