Ğurbette insan üzülür,
Gözlerden yaşlar süzülür.
Geçmiş göz önüne gelir.
Zorda olsa yol alınır.
Kalem bile zorlanıyor;
Yaralıyam, yaralıyam,
Gurbet elde yaralıyam.
Kimse gülmüyor yüzüme:
Ben gurbette yanalıyam..
Vatanımdan uzaktayım.
Güzel yurdum Türkiyede:
Kirli oyun oynanıyor.
İçten, dıştan vicdansızlar:
Vatanı bölmek istiyor...
İnsan hakları diyerek:
Hep bir yöne doğru yönelelim gel.
Kış zor geçsede, gelecek bahar.
Dertler yumak, yumak olmuştur şu an.
Erkende gelipte birazını sen al.
Güneş yaklaşıyor ğuruba doğru:
Yıllar yılı çok sözler,
Söylendi ğurbet için.
Solar gülü insanın
Gurbetlerde gün be gün..
Çok ğariptir ğurbette,
Emanet bil fani dünya malını.
Kalbe sokma fani dünya malını.
Kulluk için harca zamanlarını.
Fırsat elde iken düşün yarını..
Gelin ey ağalar, beyler;
Biraz olsun düşenelim.
Sadece dünyayı değil:
Ahıreti düşenelim....
Nerden geldik bu aleme?
Ecel kapıya gelmeden,
Gel Mevlaya kulluk eyle.
Boşa geçirme ömrünü;
Daim Mevlayı zikr eyle.
Dünya fani son bulacak.
İster hanlar yaptır, istersen saray,
İstersen ağa ol, istersende bey,
Sonunda herkesi yiyecek bu yer.
Ne hüküm vermiştir, bilinmez kader?
Bir şey anlatmazmı Mezar taşları,
Bir aferin uğruna,
Beyaza sıyah deme.
Üç günlük dünyü için:
Sakın el, etek öpme..
Her zaman savun hakkı.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!