Hazanlarda biten bir güldün, soldun
Kurumuş dalınla, beni ne olur kanatma
Yandım içerimden, içimdin, kül oldun
Gönül kapını bana, ne olur kapatma
Yolsuz ayyaş gibi, viraneyim her gece
Haydi geldin diyelim ne değişir
Haydı gam kederler yerler değiştir
Gelmek mi çare gelmek mi söyle
Madem ki öyle geliyorum kendime
Ben yollarda bir seyyah sokakta bir seyyar
Nizam-ı harp, harb-ı cihan için
Cihan-ı harp, nizam-ı cihan için
Yolumu seçmekten vazgeçtim,
Yoldan çıkmaya yüz tuttu fikrim.
Teslim oldum kendi sapsız aslıma,
Koydum kasemi makul hizaya.
Olmadım bir çehrede bir divane,
Kabir mevatları bekler her gün hediyesini
Bazen sonu gelmez diye vazgeçeriz
Unutun; ölüler diyarının suskunlar oteli
Vurmayın kahpe gibi koparmayın o teli
Bir dua bekleyen mevtler şimdi efkarda
Ölüm tatlı gelir dar bir zamanda insana
Karar verilir, koyar kafaya, neye inanırsa
Tetik çekilir, aksi gibi, tutukluk yapar silah
Devamında sanki hınçla tokat atar gibi ilah
Alır gözlerinden dem ferini, tüm azalardan
Ne bu harmanda zamanın geride bıraktığı,
Leğene dizilmiş, ıslak çamaşır halsizliği?
Bizi asan bizi temizlemiş, onu farkettim
Ve aslında tüm dizeler cinayet mahalliymiş...
Gudubet bir sancı çeken sağanak bulurtları!
Bir ezgi çalar kulağımda
Bir yaprak geçer baş ucumdan
Kelebekler uçuşur karnımda
Kalbim seni anar avucumda
Gözlerim bakar göremez seni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!