Ali Pakyardım Şiirleri - Şair Ali Pakyardım

0

TAKİPÇİ

Ali Pakyardım

Özlemek, bazen ruhunun derinlerinde bir boşluk gibi yankılanır. Gözlerim, o anı tekrar yaşayacakmış gibi ufka dalar, ama orada olmayan bir hayalin peşinden gider. O kadar özlerim ki, kelimeler bu özlemi tarif edemez. Her saniye biraz daha büyüyen, içimde yankılanan bir sessizliktir özlemek. Sadece bir anı değil, bir dokunuşu, bir gülüşü, bir anlık bakışı özlerim.

Zaman geçer ama bu özlem hiç eksilmez. Gözlerim her tanıdık köşeye, her eski anıya takılır kalır. Sanki onun varlığını her yerde ararım ama bulamam. Her şey değişir, insanlar, yerler, mevsimler, ama bu içimdeki özlem hep aynı kalır. Arada bir rüzgar tenime dokunduğunda, onun o eski sıcaklığını hissedecekmişim gibi olurum, ama o an asla geri gelmez. O kadar çok özlerim ki, o anı yeniden yaşamak için tüm dünyayı ardımda bırakabilecek gibi hissederim.

Özlemek, sadece bir bekleyiş değildir. O, her an içinde yaşadığın bir duygudur. Bir sabah uyanıp da adını anımsadığında, içindeki boşluğu yeniden fark edersin. Yüreğinin derinliklerinde bir yerde, o yokluğun bıraktığı iz hep taze kalır. Ve bazen bu özlem, acıyla birleşir. Bir daha o anı, o kişiyi, o dokunuşu göremeyeceğini bilmek... İşte o zaman özlemin gerçek yüzünü görürsün; içten içe büyüyen bir sessizlik, hiçbir kelimenin dolduramayacağı bir boşluk.

Devamını Oku
Ali Pakyardım

İnsan, kalbine sığdırdığı o derin duygulara zaman zaman yenik düşer. Ne kadar güçlü olduğunu düşünürse düşünsün, sevdiği bir insanın hatırası aklına düştüğünde, duygularının kollarında savrulur. Bir ses, bir koku, bir bakış—her şey onu o geçmiş zamana taşır. Ve o an, ne kadar kaçarsa kaçsın, kalbinin kapıları ardına kadar açılır; sevdiği insan içeri girer, zihninde yerini alır.

İnsan sevdiğinde, hep iyiyi hatırlamak ister. Çünkü aşkın güzelliği, geçmişin tüm eksiklerini, kırgınlıklarını silip atar. Birini özlediğinde, zihninde onunla geçen en güzel anılar canlanır. O kahkahası, o sıcak bakışı, birlikte geçirilen anların ne kadar kıymetli olduğu... Zihnin her köşesinde yer eden bu güzel hatıralar, kalbin bir köşesinde saklı duran umutla birleşir.

Aklına her geldiğinde, geçmişe bir yolculuk yaparsın. O an, gözlerin dolar belki; içindeki boşluğu hissedersin ama bir yandan da o güzellikler seni ayakta tutar. Sevdiğinle paylaştığın anlar, hayatın en özel köşesindedir. İşte bu yüzden, insan sevdiğini düşündüğünde, içinde bir sıcaklık belirir. O sıcaklık, yaşanan her güzel şeyin bir yankısıdır aslında. Ve o yankı, insanı yaşama bağlar.

Devamını Oku
Ali Pakyardım

Bu gece yılın en uzun gecesi.
Zamanın durduğu, saatlerin anlamını yitirdiği bir eşikteyiz sanki. Dışarıda sessizlik var ama insanın içinde düşünceler uyanık. Bu gece kalp, gündüz sakladıklarını önüne koyuyor. Ne kaçabiliyorsun ne de görmezden gelebiliyorsun. Sadece hissediyorsun.

Evet bu gece yılın en uzun gecesi.
Beklemek ağır gelmiyor; aksine olması gerektiği gibi. Sabır bir yük değil, bir olgunluk hâli. Karanlık korkutmuyor çünkü biliyorsun ki bu uzunluk boşuna değil. Bazı duygular, ancak bu kadar uzayan gecelerde kendini tamamlayabiliyor.
İnsan bazı anları tekrar tekrar düşünüyor. Bir bakışı, bir gülümsemeyi, bir cümlenin bıraktığı izi… Gürültüsüz ama derin. Varlığı huzur veren, yokluğu sessizce fark edilen biri düşünceye yerleşiyor. Yakınlık bazen mesafeyle ölçülmüyor.

Devamını Oku
Ali Pakyardım

Sen gittin, ve ben ardında kalan boşlukta kayboldum,
Yolumu bulmaya çalıştım,
Ama her adımda biraz daha uzaklaştım kendimden.
Gözlerinle aydınlanan yollar,
Şimdi karanlık bir uçurum gibi,
Adını her anışımda yankılanıyor sessizliğimde,

Devamını Oku
Ali Pakyardım

İçimde yankılanan bir ses var; uzaklardan, yılların ötesinden gelen bir çağrı. Her sabah, günün ilk ışıklarıyla uyanan bu ses, zihnimin en kuytu köşelerinde gezinen bir gölge gibi. Geçmişin ince ipliklerinden örülmüş bu ses, her anın içinde, her nefes alışımda, beni geçmişle bugünün kesişim noktasına sürüklüyor.

Bazen bir sokak lambasının altından geçerken, bazen bir yağmur damlasının pencereyi dövüşüyle başlıyor bu yolculuk. Geçmişin izleri, şimdinin yüzüne vurdukça, kendi içimde bir mahkeme kuruyorum. Neden böyle oldu, diyorum. O anı daha farklı yaşasaydım, bugün başka bir yerde olur muydum? Sanki geçmiş bir yolculuk, yanlış bir istasyon…

Bugün ve dün. Geçmişin hayaletiyle mevcut anın çıplak gerçeği. Kıyaslamalar denizinde yüzüyorum; sular durulmak bilmez, rüzgar kesilmez. Her kıyas, daha da derin bir düşünce denizine çeker beni. Geçmişin tatlı hülyalarıyla şimdiki zamanın bazen sert, bazen kayıtsız yüzü arasında sıkışıp kalırım.

Devamını Oku
Ali Pakyardım

O, yanımda. Bir dağın yamacında, bulutların arasından süzülen güneş ışıklarıyla aydınlanan bir dünyada, sadece biz varız. Gözlerindeki parıltı, kalbimi saran bir yangın gibi, her bakışında içimdeki tüm boşlukları dolduruyor. Yanımda olmanın ötesinde, sanki ruhumun derinliklerine dokunuyor.

Rüzgar saçlarını savururken, onun kokusu tüm doğayı bastırıyor. Her nefeste ciğerlerime doluyor ve sanki bir daha çıkmasını istemiyorum. O an, dünya sadece bizim etrafımızda dönüyor; yeşilin ve mavinin sonsuzluğunda, yalnızca birbirimize sarılmış iki kalbimiz var. Ellerimiz birbirine değmese bile, aramızdaki o görünmez bağ, her kelimeden daha güçlü.

Onun yanında, kalbim delice çarpıyor. Damarlarımdan geçen her bir duygu, onun gülüşünde, o bakışlarda şekil buluyor. İçimde bir fırtına, bir tutku... Ama onun yanındayken, o fırtına dingin bir okyanusa dönüşüyor. Birbirimizin sesini bile duymaya gerek yok; sessizlikte bile, en yüksek çığlıkla birbirimize 'seni seviyorum' diyoruz sanki.

Devamını Oku
Ali Pakyardım

Geceler şahidimdir, içimde hasret var
Susar dudaklarımda, yanar bir hasret var

Yoruldum demedim hiç, yol uzun olsa da
Kırılır dizlerimde, yine direnen var

Devamını Oku
Ali Pakyardım

Düşer aklıma her gece, sensiz geçen o yollar,
Gözlerimde bir hüzün, kalbimde derin yaralar.
Sana gelmek isterim, ama hep kapanır yollar,
Hasretinle yanarım, geceler boyu suskunum.

Gittiğin o gün hala içimde bir yara gibi,

Devamını Oku
Ali Pakyardım

İçimde bir deniz var sanki, dalgalar sürekli kabarıp duruyor. Yüzey sakin gibi görünse de, derinlerde kaynayan bir fırtına var. Duygularım, düşüncelerim birbirine karışıyor, hislerim çatışıyor. Kendi içimde sürekli bir savaş veriyorum. Bu savaş ne tam anlamıyla tanımlanabilir ne de kontrol altına alınabilir. Zihnim, düşüncelerle dolup taşan bir labirent gibi; her köşe başında yeni bir soru, her dönemeçte başka bir sorgulama bekliyor beni.

Geceleri, yalnız kaldığımda, içimdeki bu karmaşa daha da belirginleşiyor. Karanlık sessiz olsa da zihnimdeki gürültü dinmek bilmiyor. Uyku bir türlü gelmiyor, çünkü düşüncelerim bir an olsun durmak istemiyor. Zihnim, sanki kendi varlığını her an yeniden keşfetmek zorundaymış gibi acele ediyor. Bir yandan geçmişin gölgeleriyle boğuşuyorum, bir yandan geleceğin belirsizlikleriyle yüzleşiyorum. Her anı, her düşünce, içimdeki karmaşıklığın bir yansıması gibi.

Bu karmaşayı anlamlandırmaya çalışıyorum bazen, bir düzen arıyorum. Ama bu arayış, beni daha da derinlere sürüklüyor. İçimdeki sesler susturulamıyor, bastırılamıyor. Her biri kendi gerçeğini haykırıyor. Sessizliğin içinde yankılanan bu sesler, iç dünyamı adeta bir savaş alanına çeviriyor. Kalbim, patlamak üzere olan bir yanardağın lavları gibi çırpınıyor. Ne tam anlamıyla huzur bulabiliyorum ne de bu karmaşadan kaçabiliyorum. Ama belki de bu karmaşıklık, benim en büyük gerçeğim.

Devamını Oku
Ali Pakyardım

Gözlerin bir deniz, dalgalı ve derin,
Her bakışında kaybolurum serin serin.
Adın yankılanır kalbimin en derin yerinde,
Sevdiğim, seninle olmak, hayalimin en güzel sahnesinde.

Saçların rüzgârda savrulan ipek,

Devamını Oku