Doğmak; biz istemeden tanımak bu dünyayı
Ölmek; aynı duyguyla terketmek Adana’yı! !
..
Ölümlerde nüanslar elbette ki bulunur
Örneğin, bazı zatlar yola çabuk koyulur
Ama ikisinde de, mutlak gözyaşı olur
Toprağın ciğerlerine karasabanla inildiği
Tenceredeki yemeğin alınteriyle pişirildiği
Köyden kente, öküz arabalarıyla
ayda yılda bir gelinebildiği
Elektriğin olmadığı
Gökkuşağını ayaklarına dolayan
ve üstünde
masal renkli çiçeklerin açtığı
Kaf Dağları,
Maviyi gördüm Saros’da
Maviyi gördüümm!
Artık ölsem de gam yemem!
*
Ben o an öldüm!
Mecnun,
Leyla’sını ararken çölde,
………………………….Leyla gibi
Geçiverir
kum yığının gölgesinde namaz kılan
Seni düşünüyorum
bir kış günü
buğulu camlar ardından
Titreyen bedenim
ninni oluyor düşüncelerime
Bir sürü işim vardı, yerini şiir aldı.
Gözlerim gece-gündüz bilgisayara daldı
Ne belimden hayır var, ne de gözlerimde fer..
Her boyayı boyadım fıstıki yeşil kaldı!
Vallâ, hanım bir aydır sesime hasret kaldı
Azimli adamdı…
İçkiye fazlasıyla müptala’ydı..
Hangi taşı kaldırsan,
altında 0 vardı!
Lokantacı Sabri’nin
sevgili Ali Koç hocam lütfen heyecanımı hoş görün, bu benim için çok güzel,süper bir tesadüf oldu.şairlik durumunuzu bilmiyorduk.necdet hocayı biliyorduk ta,siz
bize böyle birşey demediniz.ama çok mutlu oldum. lütfen bir iletişim adresi verin.sevgiler.en de emekli oldum.özel kolejlere geçtim.lü ...
sevgili hocam size nasıl ulaşabilrim.lütfen msn ize beni eklermisiniz