Ah kaşı karam, elleri karam, yüzü karam
Yüzlerce metreden çıkan kömür karam
Yalın ayak, yalın aşk, yalın ömür düşmüş
Kader diye ölmüş, kader diye sömürülmüş
Öğrenciyken makarnaya talim etmiş
Atanamamış asgari ücrete mecbur olmuş
İstiyorum evet, neden deme bana
Gel, aldanmak istiyorum sana
Gözlerine, sözlerine, sesine
Duruşuna aldanmak istiyorum
Sorarsan anlatamam, sorma
Aşk, tanımı bitmemiş şey
Kimi ilâhi der, orda kalır
Kimi maddi der, peşine düşer
İlahi diyen aşkı içsel dehlizlerde arar
Yalnızlığı seçer, insanlardan kaçar
Kitaplara dalar, ibadetlere sarılır
Sana aşk yüklü sözcükler
Yazabilmeyi ben istemez miydim?
Yarınlara dair umut dolu
Düşler kurmak, neşeli, tutkulu
İllaki Pembe renkli panjurlu evler içinde
Pespembe gülüşler, iç geçirmeler
Çok şey mi yaşadın zannediyorsun?
Çok mu acı çektin?
Yanılıyorsun.
Bu yaşadıkların daha nedir ki?
Daha acıyacak çok yara var
Seni terk edecek çok sevdiğin olacak
Bakma öyle bana, bakma!
Öyle yorgun, öyle kırgın, öyle üzgün
Kanarım, ben de kanarım içime
Kanarım görmez bakmasını bilmeyenler
Avuçladığım toprak ıslanmış gözyaşıyla
Çocuk kokar, anne kokar, baba kokar
Bir baktım tanımıyorum seni
Sesin başka
Yüzün başka
En önemlisi
Gözlerindeki bakış başka
Oysa o gözlerdeki bakışlardı
Belki de sevmek bize göre değil
Yasak koymuş birileri, bize haber vermeden
İnsanı, doğayı, kitapları, hayatı sevmeden
Sevenleri izleyerek, imrenerek yaşamalıyız
Belki de var etmek bize göre değil
Dert benim derman benim
Gözden akan yaşlar benim
Hakkı sen nerede ararsın
Dön kendine de ki hak benim
Irmak akar suyu benim
Seninle beraber ilk nefes alışımızı
Hatırlar mısın gül güzeli
Bahardı, çiçekler açmıştı her yanda
Bir akşam üzeri yolunu gözleyip
Yüreğim çarpa çarpa dikilmiştim karşına
Durup bakmıştın öyle sakince
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!