Kuru bir ekmektir sofrasında.
Tek lokmasıda,kalır boğazında.
Gözünün yaşı,seldir garibin,
her bir günü,zehirdir fakirin..
**
Ne çabuk yürüdüm,hayret nasıl büyüdüm.
Bu ne hızdır Ya Rab! Ne vakit geçti zaman.
Dün gibi hatırımda,yalın ayak gezdiğim günüm,
Hayret ki,ne hayret,
Dönüp baktım çocukluğuma,heryanım toz duman.
***
Yanımdan geçen,al yazmalı,nazlı dilber.
Kimlerdensin bilseydim,burnu hızmalı güzel.
Al al olmuş yanakların,kiraz dudakların,
Benim olsa ah keşkem,
akan suyu durduran,o sürmeli gözler.
**
Mısralara sığarmola anlatsam,
şu berbat çaresizliği.
Kelime kelime sıralasam,
diyebilmiş olurmuyum,
yokolup giden gençliğimi.
İki cihan sultanı canım efendim.
İzini görüpte yüzümü sürseydim,
öyle aşık ki; bu gönül sana,
bir bilsen sevgili.
Hep umut ettim,
ah rüyalarıma bir gelseydin.
Zaman,mum misali erir,
boşalır yere ellerimden.
Aynamdan bakarım,
hergün eskiyen yüzüme.
Dursun saatler diye istemem,
arsız güneş,
Serap oldun günlere birden.
Sende böyle gidermiydin...
Ah benim zeytin karası gözlüm,
yorgun düştüm.
İsmin ılgıt ılgıt,
dökülür yüreğimden.
Naçiz gönlüm yastadır.
Kolum tutmaz,kanadım kırık,
düştü yanıma argındır.
El misali uzak durma,
gel bir sor,
bak ne haldayım dostum.
Adam olamazsın derlerdi bana.
Kimbilir,belkide haklılardı.
Düşünüyorumda onlar,
bendeki seni göremediler ama.
Sevdan,adam olan yüreğimde kaldı.
Büyük olmayı öğrenemedim ben,senin yanında,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!