Seherindeyim yine yokluğunun
Yokluğun ki;
... Sıtmalı ölümdür bu bedene
Yokluğun ki;
... Mapustan bin beter
Yokluğun ki;
Sen benim belamsın
Öyle böyle değil hemi de
Hani denir ya;
“ Boynum kıldan incedir”
Tastamam öylesin işte
Üstelik çetrefilli cinsinden,
Gidiyorsun alıp tümünü yürek sevincim dönüşlerinin
Tüm gidişlerini bırakarak bende hiç sayarak sevdayı
Yüreğime bir çentik daha atarak gidiyorsun
İçten içe kanatarak tuz basarak yürek yarasına
Sonu sana varmayan yollar seriyorsun önüme
Ve beni azar azar tüketerek gidiyorsun, susarak
Sen vicdansız
Sen acımasız
Sen pervasız
Sen izansız yar,
Sen halden bilmez
Sen sözden anlamaz
Ben seni zamansız sevdim hiç utanmadan
Ortasında çakal sürülerinin korkmadan
Yağmurlar altında bir hayın gecede çırılçıplak
Dağ başlarında sevdim seni kovuklarda
Ben, ben pusularda seni sevdim, çatışmalarda
Memleketim kadar çocuk yüreğimle, sokaklarda
Gece karanlık gece munzur
Yine sevdaya pusu kurulmuştur,
Yollarda yine keskin bir bıçak
Sıcak güneş kadar uzak
Benimse bağlı elim kolum,
Duydum düşürülmüş az önce
Desem ki; hadi vazgeç
Hiç uğraşma boşuna sonu yok,
İçinden çıkan olmadı
Henüz bu hesabın,
Gel yol yakınken dön geriye
... Sıyırıp kafayı durduk yerde
Unutmak geçmişi dünü
Şu anı sensizliği unutmak,
Unutturulduğumu
Yalnızlıklarımdan doğan
Yürek
...acılarını,
Haber iletin eski dostlara
Kurun şöyle bir masa
Otursun yanıma bir ozan
Bir de yanık bağlama,
Bir ozan anlar ancak
Anlarsa beni bu akşam
Öyle boş odalar
Ve öylesine yalnızlığa açılan
------------ pencereler
Ve daraltan içini
-- Sonra boğan geceler
Çizmesen karakalem,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!