Gecikmişliğini önemseriz sevgilerin
eksikliği her derdin nedenidir, biliriz
gençliğin çılgın hali bittikten sonra
yaşlılığın şalını giyinince tenimize
geçikmiş sevgilerin etrafında koşarız
Kırık telli saza döndü bağrımın sesi
Bir masum ten düştü, bozkır ıssızlarına
anlında; açlığın kan damlaları
ellerinde yitirilmiş umutların izi.
Görmesemde yakından,
Yanıyor can.
Ne diye?
Çünkü ateşe düşmüş dünya.
Kaynıyor asit kazanı gibi.
Eller kötülükte
Eşiksiz bir kapıdan geçti gençliğim
odaları har bir evdir ömür dediğim;
misafirim oldu bir müddet yarim dediğim
yüreğime soğuk bir yel bıraktı sadık bildiğim.
Hangi gün kurulacak tahtım mutluluk otağında
Küserek çıkma yolculuğa
gidipte dönmemek var.
Dök eteğindeki taşları
ruhunda ağırlık yapmasınlar.
Çığırtkanı ol hissettiklerinin
unutma en çok
Manidar gelir bana
Papatya fallarındaki umutlar.
Bir ressam gibi çizerim yaşamı!
Hayallerimde dans eder aşıklar.
Beyazlar hesap sorar
Tut, kafesinden kaçmasın ruhun.
Eğer nefsin sende efendiyse
sen bir mel'unsun.
Tut, nefreti varken konuşmasın dilin.
Eğer sevgini aşmışsa nefretin
kahreden yalnızlıktır halin.
Biz barışık yaşadıkça kendimizle
baharı ölmez ruhumuzun
yeşerir umutlar her sabah doğan güneşle
peşine düşeriz neşeyle her tutkumuzun
Biz barışık yaşadıkça kendimizle
İnsan, kendi olabilmeli sorunlar karşısında
başka yüreklerin anlatmak istediklerini savunmamalı
kendi olup yaşamında mutlaka bir kere
isyanını yüksek perdeden haykırmalı.
Sevebilmeli kendi adına bir başka yüreği
masallardaki, filmlerdeki gibi baş rollere oynamamalı
Küllerinden yeiden doğmak
Kendine dönme zamanı akşamın kızıl hüznü
kızıl yakamozlar yüklenmiş bütün dertleri sanki
dökmüş saçlarını denizin mavsine, hırçın bir kız gibi
bana, beni gösterir su pürüssüz yansımasında
duygu yüklü şiiriniz okurken hislerim kabardı anneme seslenmek geldi içimden.evet çocukluktan ölüme herşeyimiz anneler,annelerimiz...nefesimiz...içtiğimiz su...kutluyorum..saygılar...
çok cici samimi içten ve bu içtenliğini dizelere döken tatlı güzel yürekli bir melek o onu çok seviyorum