Bir kitap yazılmış, hüzün ve biraz gam dolu,
Bu kitabın kapağında 'çilekeş' yazıyor.
Anlamak biraz güç, tüm sayfalar hayat dolu,
Bir sayfasında 'yaşamayan bilmez' yazıyor.
'İçindekiler' bölümünde çok şey yazıyor,
Sen uyursun, uyur gözlerim
Kırgın, iki büklüm sözlerim
Kestirmeler hep sana çıktı
Yolunu gözler bu gözlerim.
Ne yalan olsun ne bahane
Zafer dünyayı imgelemişti
Göz altlarımdan yaşamın gizli izleri
Ne yapacağına karar verememiş insanlar doğurmuştu çirkeflikleri
Ruhlar içinden tavaf etmek
Yıllarca medet umduğunu bulunmeşken
Medetten vazgeçmek nasıl bi esirliği temsil eder?
Geçtiğiniz kaldırımlardan
Herkesin en az bir kere oturduğu banklardan;
O soluduğunuz, konuştuğunuz havada
Annenize seslendiğiniz sessiz kalabalıklarda,
Yalın adımlarla yürüdüğünüz yollar
Kaçırdığınız bütün otobüsler
Nevruz’un gelişi, baharın girişi
Yeni güne, umut tohumu ekelim.
Dünkü ruhumuzla dövelim çekici
Milletin üstünde ki derdi biçelim.
Ey Türk oğlu, kaldır şefkat sancağını
Sıkılınca soğurdum, sevilince doğurdum
Kırılınca vuruldum; ölünce mi soruldum?
Başkent beni sordu, istesem seni bulurdum
Kırılınca vuruldum; ölünce mi soruldum?
Duygu ihaleleri kırılınca satıldı!
Bir hastalık neşretmiş akıl denen kıymete
Yerli olsa hasta diye lütfeder miyiz hiç ?
Üşütükler kabul etmiş, şifa diye kıymete
Üşütüğün kabulüne, biz uyar mıyız hiç ?
Yabancı hastalığın tedavisi zor olur
Dağda, taşta, yolda aklıma geliyor
Cadde araları zamanı izliyor
Sırıtıyor, ta öteden cezbediyor
Görüyorum, hayal gibi yaklaşıyor...
Yalnızlık acısı ölümü saklıyor
Gelecekte mi saklanıyor bu feryat figan?
Geçmişteki ben değil mi üstümdeki tiran?
Beni parmağında oynattı şimdiki zaman
Ben bilinmez bir yalnızlığın mucizesiyim
Belkide tanrının dünyadaki yedisiyim.
Duyacağın göreceğin yok senin,
Yazacağın edeceğin yok senin,
İçimden yürüyen ölü doğuyor
Seveceğin sayacağın yok senin.
Dert bilirken derman bildim ben seni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!