boşluk içererek düşünülür mü
beynin tamirhanesinde gök
mavisi niyedir denizin
anımsanır şimdi aynalar
sev sırlarından geçerek
bir tümcenin içinden
durgun suyun temmuzdaki halidir
gökyüzüyle çocuk
sevinemediler çıtalı bir uçurtmaya bile
kurmaca bir rüzgâr yarattı ıslığıyla çocuk
yine de sendeledi uçurtma bir tele takılıp
bir bağ bozumuna denk geldik biz
senle ben
sürgünlüğümüzün ilk yıllarında
kement
bir ağaç dar
mutlaka göndermeliyim
bir odadan bir odaya geçiyor sıkıntı
nesneler tren benzeri üstüme geliyor
beynimde küçük adam motifleri
boğulurken yaşasın izm diyenler
senden başkasını sevdiği mi
düşüne bilir misin
hiç
sen kemanıla
yüzüme bak
söyle söylemen gerekeni
aşk için hırpala beni
ben mi
ben çoktan söyledim
söylemem gerekeni
yazgı değil kesindir
nasıl gelindiyse
öyle de gidilmelidir
hiç yetenek istemez
gelgitin doğallığında
I
dallara budanmış ağaca
değerek yüzüm
kurulan sehpalarda
sonsöz ki
size bir hazırlık sınıfı çocuğu
emanet etmiştim
geri almaya geldim
yorulmuş ham rüyalardan
uçmayan uçurtmalardan
oynasın bildiği oyuncaklarıyla
siirlerinizi okumaya yeni basladim; ama gercekten cok mutevazisiniz :))) bunlar gercekten cok guzel siirler :))) sizin dediginiz gibi degil yani...
artik ben de takipciniz olacagim :)))
fanclub'a alin beni :)))