Ne güzeldir bahar yağmurları
İçimde çocuk çıplak ayaklı
Dolaşır şimdi yeşil kırları
Aşar gider coşkun ırmakları
Toprak kokusu dolar içime
Ben hep yanlış aşka oynadım
Her yeni ayakta ismini yazdım
Güzeller içinden seni tek geçtim
Vuslat çizgisinde seni bekleyip
Boş yere senin aşkına yandım
Kaç yıl geçmiş seninle görüşmeyeli
Her şey aklımda daha dünmüş gibi
Veda mektubundu tezkere belgesi
Bahriyem çoktan unuttun sen beni
Her şey bir nisan şakası ile başladı
Sen sahtekâr kavalcı
Başımda çalıp durma
Notaların pek palavracı
Benim karnım tok yalana
İnanmam senin tek lafına
Hem ben masal okurum
Ben bir zoraki şairim
Hüzün dolu her şiirim
Şair olmayı istemedim
İnan bana sensin sebebim
Bil ki şiir kederden yazılır
Söyle var mısın basit yaşama
Ne lüks bir ev ne de araba
Söyle var mısın halktan olmaya
Binmek otobüs, tren, vapura
Söyle var mısın sıradanlığa
Nereden çıktı pembe diziler
Soldu yüzlerde masum pembeler
Kirlenmiş sanki beyaz perdeler
Dizi üstüne dizi çekerler
Brezilya’dan gelmiş en başta
Öyle havlayıp durma köpek
Yeter artık kısılacak sesin
Arabaların peşine düşmek!
Vallahi de sen bir delisin
Senin üstüne sürse araba
Kamyon yüzünden tanıştık
Sen usta ben mühendis
Beyinsiz bir kamyonun
Beynini okuyacaktık
Deli miyiz biz neyiz
On dokuz yaşındaydım
Bir gün rakıyla tanıştım
Nasıl mı oldu dediniz?
Gelin de anlatayım
Okul yemekhanesinde rastladım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!