Günü yakalıyorsun avuçlarında,
Hem saf, bir de masum.
Yakalıyorsun bu saatler arasında,
Sessizlik dönüşüyor ketum
(HEPTATHLON) FENCE BRIDGES
(HEPTATLON) CIT KOPRULER
kostuk kopru boyunca
golgeler bulamadik
geceydi keskin, ve tumden karanlik
sakinmakti karanlik karanliktan
Az da kendine vakit ayır
Gelecek kaygısından önce …
Korkmaktan öte;
Yemek, içmekten hatta …
Vakit ayır biraz kendine!
1
Sonsuzluk ve kaçış, kaçış ve sonsuzluk.
İkisinin yeri akrepte bir kuyruk.
Bir buluşma yeri, yeryüzü ve zehir:
O, en kötüsü; bir uyduruk...
Mezar odasının sırrı-
İnternetten
O müzenin kapısından içeri girerken, karşıma ‘Da Vinci şifresi’ gibi esrarengiz bir hikáyenin çıkacağını bilmiyordum.
Bu, bir sanduka ve onun altındaki mezarın hikáyesi.
[Shara Nelson]
I know that I've imagined love before
And how it could be with you
Really hurt me baby, really cut me baby
How can you have a day without a night
O küçük camda ne arıyorsun
sarı gacı taş bebiş masum;
kapıcının,
cıvıl cıvıl şen kızı
-bir yağmur ikindisi.
Gülünce; güldü, cevap verdi..
'Küçük Şeyler'ini
de unutmadım şükür buna rağmen,
Üstün Dökmen'in.
Eften püften
saçma sebepleri hayatın
ya da küçük fırsatlar
1. “DURMUŞ KOÇKAYA”, “BAY WALTER” KARŞI KARŞIYA
İkisi ip çekme yarışında, Durmuş Koçkaya v.s. bay Walter.
Şimdilik dengeleyen güneş, çekimi ile basınç kuvvetini.
Kim kaybedecek?
Sabitken Durmuş, ama boynuzları soy ad secere ağacından
i will never tell my sins
in a dose box,
like that red english telephone cell of church on the streets
cos i use that unit
for my love time travels:
if so, this is my violated confessions onli.
yeni tanımaya başladığım bi kimlik.. şiir başlıklarını ilginç buluyorum. konular da öyle.. edebi yorum yapmak istemiycem bi şair gibi geldi şimdilik bana. çünki edebi olmak amacıyla yazmıyor sanki.. derdi içini dökmek, derdi bilgileri ve ideallerini paylaşmak gibi geldi.. eh.. şimdilik bu kadar.. se ...
KARMAŞANIN ŞAİRİNE;
Yaşam pek çok farklı gibi görünen alanıyla bile birbiriyle ilintilidir. Senin pek çok farklı ürününde (şiir ve deneme yazılarında) bu bakışı kavrayabilen bir yerden ele aldığın, konuları böylesi bir mercekten bakarak gözden geçirdiğin, olguları birbirine katıp sonra yenid ...