Hopp hop, sanki ocaktaki yumurta lop;
Sıksam yanağından beş kilo yağ çıkacak,
Gözlerin fırıl fıldır, bilyeler mi şu oynattığın?
Cici bebek; çilli, sana oyuncak gerek …
Elime doğmuştun, attım suya, çabaladın;
pt. I
Sen varken,
her yanlış anlayışında
ya da anlamayışında;
'defet şunu..',
SARSILSIN GEMİ,
RÜZGAR GÜÇLÜ.
SARSILSIN GEMİ.
AZ YAN YATSIN
VE BİR AN
Işık kırıklarını birleştiren ince detay
havanın köründe- sabahın alacası ama
,oksijenin derin deniz dibi canlılarına -
karbondiyoksit soluyorlar
- bask(ı) ettiği -solumaları için...
Bölümler:
a. Sevgi yapraklarında kıpırtı ve ev’lenilmemiş bir sıkı evlilik
1/sırat
b. Bodvar
*
Çiçeğim, peteğin içindeki henüz oluşmakta olan sarı balın içindeki kraliçe arının
binlerce petek gözlerinden, uçuşkan kıl kanatlarından Kelt ayinlerinin iğnesinin zarar-sokması;
ah, kaç gece ölümsüzlüğe varırsın sen doğurtup da sonra suçlayan olarak görürsen sen beni, ıtırın?
Çünkü bazı erkekler vardır, ahlaksız gibi çoğalırlar; ama bazı kadınlar da tepkisiz, doğrudur oturması.
Sana yanlışım varsa yakmalısın beni dev ayin tahta kulesinin zirvesinde bağlı, Kelt şamanı uzantısı;
bu kadar anaç, bu kadar amazon olunmaz, solmaz baltaların ahı tarumar varmaz; ter, tuzludur
Dar, labirent taş sokaklarda
Yerleri süpürüyor canhıraş kalabalık;
Artıkları, büyük eğlenceden kalan.
Adamlar geçmişmiş yakın zaman önce,
Su baskını sırasında, tahtalardan;
Bir manzara, sanırsın, komik, Ankara’dan.
to brian and about naile duman's poem 'AÇ KAPIYI BEZİRGÂNBAŞI'of labour issues
*
Protect yourself from baby alien,
protect yourself from food vegetarian.
Protege moi, protect you from what you want.
This is your Immanuel Kant.
1.
Bir eseri yazan kişi açısından bile değil, sırf yazılan eser düzleminde ya da ortaya konulan bir eseri bile değil, sarf onu ortaya çıkaran kişi açısından düşünüp, icra edilene o gözle bakabiliyor muyuz? Arasında, deresinde kalana karşı çıkarken ne yaptığımızı düşünebiliyor muyuz? Çeşitli açılardan ‘bencil ipe sapa gelmezliklerimizden soluduğumuz her an’, dem vurabilip; onu sonsuza kadar sorgulayıp, bizi biz yapanın aslında bizi bize yakınlaştıran değerler ve bu değerlerin de bizim kendi kişiliğimizin bizim kendimiz oluşu gerçeğini olduşturduğunu kavrayabiliyor muyuz ya da ne oranda kavrıyoruz?
Bunun ne oranda gelişeceğini, bizim hareket noktamız belirler -hareket noktasının orta kısmını, hareket noktasının başlangıcının belirleyişi gibi, tam olarak. Fakat bu direktifte hareket ediyorsak, artık sormamız gereken tek bir şey kaldığını da biliyoruzdur, sanırım: Bunu ne oranda sunacağız, yani ne yoğunlukta yararlı şeyler ortaya çıkaracağız, kendin için olduğu kadar, herkes için de faydalı -ki aslında bu ikisi aynı ama bu da ayrı …
Evet, “bu geriye kalan tek şey” dediğim şey, sanıyorum gerçekten o kadar önemli ki, çoğul bütün olumsuz faktörleri kolaylıkla ekarte edebilir, etmelidir ve çoğunlukla görebiliriz ki, ediyor da.
Sürmekte olduğun yol nasıl bir yol? Bir tane patika mı? Çok mu cılız bir yol bu? Karanlık mı? Yoksa apaydınlık bir cılız yol mu? Cılız’ı nasıl değerlendirdiğimize bağlı? Dünyada yaşamak, bu dünyaya gelişimiz bir acz midir, cılızlık mıdır? yoksa kısır olmayan değerlerimiz, bizi her vakit gelişime sevk edecek olan; açık kapıları bize meyilli, ışıklı bir açık alan ufuk mudur?
Ve, hep doğuyor.
ağlamasından sonra
kahkahalarla gülmeye başlıyor
Ve hep baki...
Kıkır kıkır, güzelce...
yeni tanımaya başladığım bi kimlik.. şiir başlıklarını ilginç buluyorum. konular da öyle.. edebi yorum yapmak istemiycem bi şair gibi geldi şimdilik bana. çünki edebi olmak amacıyla yazmıyor sanki.. derdi içini dökmek, derdi bilgileri ve ideallerini paylaşmak gibi geldi.. eh.. şimdilik bu kadar.. se ...
KARMAŞANIN ŞAİRİNE;
Yaşam pek çok farklı gibi görünen alanıyla bile birbiriyle ilintilidir. Senin pek çok farklı ürününde (şiir ve deneme yazılarında) bu bakışı kavrayabilen bir yerden ele aldığın, konuları böylesi bir mercekten bakarak gözden geçirdiğin, olguları birbirine katıp sonra yenid ...